TRT 1 Altın Petek 2 Mayıs Salı Yarışma Sorusu;
Yarışmacı Selin BOZKURT 9 Eylül Çalışma Ekonomisi mezunu;
Soru : Hangisi hem İstanbul'da bir semtine hemde bir enginar türüne ismini vermiştir
A- Bayrampaşa
B- Eminönü
C- Sirkeci
D- Üsküdar
Doğru Cevap: Bayrampaşa
İstanbul’un ünlü enginarı, hepinizin bildiği gibi Bayrampaşa enginarı… Bir yiyeceğe ismini vermiş tüm semtler benim için ilginç olduğundan, enginardan önce Bayrampaşa’ya bir göz atmak istiyorum, izin verirseniz.Bayrampaşa, İstanbul’un Avrupa yakasında, işçi nüfusunun yoğun olduğu bir semt. İstanbul’un kuşatılması sırasında askeri karargah ve silah yığınak alanı olarak kullanılmış bir yerde kurulu. Kent alınınca, savaş havasını dağıtmak ve zorlu günleri unutmak için bir dizi faaliyet gerçekleştirilmiş ve bunların arasında bugün Bayrampaşa’nın bulunduğu alan da hemen temizlenip tarıma açılmış. Burası o dönem kentin yaşam sınırları dışında, çevresi orman ve fundalık olan bir alan olduğu için kısa sürede rahatlıkla bir tarım ve bahçe bölgesine dönüşmüş. Aslında semtin tarihinden bahsedince, asıl adını da hatırlatmakta yarar var. Bayrampaşa’nın özgün ismi Sağmalcılar. Semtin, Mimar Sinan’ın eseri olan ve yakın zamana kadar hala kullanılan suyoluna yapılan ters bir bağlantıdan ötürü çıkan bir kolera salgını ve sonrasında burada uzunca bir süre yer alan cezaevi olumsuz çağırışımlar yaptığından, hafızaları temizleyip yeni bir dönem başlatmak amacıyla isminin değiştirilmesine karar verilmiş ve yeni isim olarak, Osmanlı döneminde burada çiftliği olan bir paşanın, 4.Murat’ın sadrazamlarından Bayram Paşa’nın ismi seçilmiş. 1925’ten sonra Bulgar göçmenlerin buraya yerleşmesi ve geldikleri yerdeki tarım adetlerini uygulamaya devam etmesi sayesinde de bağcılık-bahçecilik geleneği çok yakın zamana dek sürmüş. Şu anda inanmak zor gelse de, Bayrampaşa’da bağcılık ve bahçeciliğin yanında hayvancılık da yapılırmış. Veli Bey, Ferhat Paşa, Cicoz gibi isimleri yakın zamana kadar çok tanıdık kalmış büyük çiftlikler kurulmuş Bayrampaşa’da ve hatta İstanbul’un yiyecek ihtiyacının önemli bir kısmı buradan karşılandığı bir dönem de olmuş. 1950lere gelinceye dek, semt İstanbul halkı için bir mesire yeri vazifesi görmüş. Buraya piknik yapmaya gelenler, bağlarda yetişen üzümlerden de bol bol tatmak fırsatını yakalarmış ama çok da ilginç bir uygulama ile karşılaşırlarmış; üzümleri Bayrampaşa’nın dışına çıkartmak yasakmış. Mevcut olan üzümlerden numuneler sadece bağında yenirmiş. Bu nedenle, bu Bayrampaşa’daki bağlara “Numune Bağları” denirmiş. Bugün de Bayrampaşa’da, o günlere atıf yapan bir cadde ismi mevcut; Numunebağı caddesi.