Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Müslümanlar için örnek teşkil eden davranışlarıdır. Ancak tanımlardan da anlaşılacağı üzere Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ait olan bir söz, fiil ve onayın sünnet olabilmesi için Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bunları söylerken veya yaparken bilinçli olarak örnek alınmasını amaç edinmiş ve sürekli uyguladığı bir iş olması gerekir. Yoksa Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bir insan olarak örf ve âdetten dolayı yaptıkları ve işlediği fiiller, toplumu yönlendirmede esas aldığı ilkeler arasına giremeyeceği için sünnet kavramına dâhil değildir. Bu anlamda sünnet, Kur’an’dan sonra İslam dininin ikinci kaynağıdır.
Görüldüğü üzere hadis ve sünnet kavramlarının benzer ve farklı tarafları vardır. İki kavram arasındaki fark ve benzerlikler şunlardır:
Sünnet | Hadis |
Sünnet, daha çok davranış ile ilgili bir kavramdır. | Hadis ise sözlü rivayetin adıdır. |
Sünnet pratiktir, uygulamadır. | Hadis ise teorik bilgidir. |
Sünnet, geneldir ve hadislerin doğru olup olmadığını belirlemede temel ölçüttür. | Hadis ise özeldir ve sünnetin en önemli kaynaklarından sadece birisidir. |
Sünnet öncedir. Çünkü sünnet, bizzat Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yaşayış şeklidir. | Hadis ise sonradır. Hadis sünnetin daha sonraki sözlü rivayetidir. |
Sünnet, sadece peygamberlik dönemini içerir. | Hadis Hz. Peygamber’e (s.a.v.) ait peygamberlik öncesi bilgileri de kapsar. |
Sünnet, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Müslümanlar için örnek davranışlarıdır | Hadis, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yaptıklarını içerir. |