Hadis: İslam dininde sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in değişik olaylar ve sorunlar karşısında insanları aydınlatmak, Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği sözlerdir.
Dini literatürde hadis, “Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in sözü, daha sonra da O'nun söz, fiil ve takrirleri” için kullanılmıştır. Hatta sahabe ve tabiun söz ve fiillerine de -mevkuf ve maktu kayıtlarıyla da olsa- hadis denilmektedir.
Hadisin terim anlamı, Hz. Peygamber’in sözü, fiili, ashâbının yaptığını görüp de reddetmediği davranışlar (takrir) ve onun yaratılışı veya huyu ile ilgili her türlü bilgi demektir. Hadis, Hz. Peygamber’i dinleyen sahâbîden başlayarak onu rivâyet edenlerin adlarının yazılı olduğu sened ile Hz. Peygamber’in söz, fiil veya takrîrinin yazıldığı metin’den meydana gelir. Yani hadis deyince, sened ve metinden oluşan bir yazılı yapı anlaşılır. Ancak Riyâzü’s-sâlihîn’de hadis metinlerinin kolay okunup öğrenilmesi için sahâbî dışındaki râviler yâni sened kısmı müellif tarafından çıkarılmıştır.
Hadis ilmi iki ana bölüme ayrılır:
- Rivâyetü’l-hadîs ilmi. Hz.Peygamber’in sözü, fiili,takriri, halleri ve bunların rivayet ve zabt edilişi ile alâkalı bir bilim dalıdır. Hadis metinlerini ihtiva eden kitaplar, bu dala ait kaynaklardır. Bu ilim dalı “hadis naklinde hatadan uzak kalma” temeli üzerinde yapılmış çalışmaları yansıtır.
- Dirâyetü’l-hadîs ilmi. Hadis Istılahları İlmi diye de anılır. Hadisin yapısını meydana getiren sened ve metni anlamaya imkân veren birtakım kaideler ilmidir. Bu kaideler yardımıyla bir hadisi kabul veya reddetmek mümkün olur. Hadis usûlü ile ilgili eserler bu ilmin kaynaklarıdır.
Sünnet: Sözlükte sünnet; (tutulan yol, davranış, hüküm, adet, kanun) gibi manalara gelmaktedir ve Kur'an-ı Kerim'de yer alan şu ayet bu anlamları destekler: “Daha önce gelip geçenler hakkında da Allah’ın kanunu (sünnetullah) böyledir. Allah’ın kanununda asla değişme bulamazsın.” (Ahzab suresi, 62. ayet.)
Dini bir terim olarak sünnet, Kur'an-ı Kerim'den sonra dini kaynakların ikincisi olup, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in söz, fiil ve takrirleri onaylarıdır ve “Söz, haber, yeni şey” manalarına gelen hadis ise sünnetle eş anlamlı sayılabilir. Hadislerin tümü sünneti oluşturmaktadır.
Sünnet, sözlükte yol demektir. Yolun iyisine de kötüsüne de sünnet denir. Yalın halde söylendiği zaman “güzel yol” anlamındadır. Kur’ân-ı Kerîm’de bu kelime, devamlı âdet, kâinâtın düzeninde geçerli olan tabiî kanunlar, gidilen yol gibi anlamlarda kullanılır. Bir de sünnetullah terimi vardır. Bu, Allah’ın koyduğu kurallar, toplumların hayatlarında görülen ilerleme, gerileme ve hatta yok olmada geçerli olan ilâhî kanunlar demektir.
Terim olarak sünnet, söz, fiil ve takrirleri ile Hz. Peygamber’in İslâm’ı yaşayarak yorumlaması demektir. Bu anlamda sünnet, hadisten daha kapsamlıdır. Nitekim “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız: Allah’ın kitabı ve Resûlü’nün sünneti..”(Mâlik, Muvatta’, Kader 3) hadisinde bu anlam açıkca görülmektedir. Hz. Peygamber’e nisbet edilen her şeyin yazılı metni mânasında hadis, günümüzde sünnet yerine de kullanılmaktadır. Artık bugün hadis deyince sünnet, sünnet deyince hadis anlaşılmaktadır. Sünnetin çoğulu sünen olduğu gibi Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerine ait hadisleri içeren kitaplardan bir kısmının adı da Sünen’dir.