Yurttaş, ülkenin yönetiminde söz sahibi olan bilim adamlarına, yargı oranlarına, kısaca bütün toplum üyelerine güvenmek ister. Çünkü, güven duygusu bireyin gelecekte ne olacağına dair beklentilerin neler olacağına karar verdiği için huzur verici bir duygudur.
Bireyin çevresine güvenebilmesi için kendine güvenebilmesi gerekmektedir. Yani bireyin özgüven düzeyi yüksek olmalıdır.
Tabii ki, bireyin özgüven duygusunu elde etmesi bir süreçtir. Ailede başlayıp, okulda devam etmektedir. Anne –babalar şu tutum ve davranışlara sahip olmak durumundadır:
a- Çocuğa farklı roller ve sorumluluklar verilmelidir.
b- Çocuğun hakları olduğunu unutmamalıdır.
c- Çocuk aile ortamını güvenli bir yer olarak algılamalıdır.
d- Çocuğa hata yapma fırsatı verilmelidir.
Diğer taraftan, öğretmenin uygulayacağı sınıf yönetimi de öz öğrencinin öz güveninin gelişmesinde etkilidir.Öğretmen şu tutum ve davranışları uygulamak zorundadır:
1- Öğretmen, öğrenciye farklı roller ve sorumluluklar vermelidir.
2- Öğrenciye risk alma fırsatı verilmelidir.
3- Öğrencinin düşünce ve duygularını ifade etmesine olanak tanınmalıdır.
4- Öğrenciler karara katılmalıdır.
5- Öğrencinin hakları ve bir onuru olduğu unutulmamalıdır.
6- Öğrenciye demokratik davranılmalıdır.
Kuşkusuz yukarıda anlatılan koşullar olmaksızın öğrenci, gelecek yaşamında kendisine ve dolayısıyla çevresine güven duymayacaktır. Bu durum da sağlıklı toplum adına hiç de arzu edilir bir durumdur.