Aşağıda okuyacağınız liste, sosyal medya ortamında çok sayıda arkadaşın kıymetli katkılarıyla oluşturuldu. “Modern hayatın karmaşası içinde unutuverdiğimiz, pratik salih amelleri derleyelim” demiştik; hamdolsun, ortaya birbirinden güzel 100 madde çıkıverdi. Bu elbette bir başlangıç, salih ameller de bu kadarla sınırlı değil. Yol uzun, el verir ki revân olalım.
Buyurunuz efendim:
- Anne-baba uzaktaysa eğer mutlaka hatırlarını sormak; düzenli aramak,
- Anne-babayla konuşurken kırıcı olmamak; onların yanlışlarına müdahale ederken şefkati elden bırakmamak,
- Serviste uyuyakalan arkadaşını ineceği durağa gelince uyandırmak,
- Toplu taşıma araçlarında, yaşlı olmasa dahi yorgun olduğu belli olanlara, eşyası olanlara, kitap okuyanlara vs. mümkün olduğunca yer vermek,
- Ters istikamette dahi olsa, arkadaşları gidecekleri yere bırakmak,
- Arabası olan arkadaşa, “Beni bırak” diyerek yük olmamak,
- Mümkün olduğunca, yalnız başına yemek yememek,
- Maddi imkânlar el verdiği ölçüde, yemek ısmarlamak, evlerde yemekli davetler vermek,
- Bildiğimiz bir konu bile olsa, karşı tarafı sabırla dinlemek,
- Toplu taşıma araçlarında, Akbil’i (bileti) olmayanın yerine Akbil (bilet) basmak,
- Akbil’i (bileti) bitenlerden herkes gözlerini kaçırırken, kartını uzatmak,
- Ağızdan kötü sözler çıkan arkadaşları, kırmadan uyarmak,
- Gıybet yapılırken veya dedikodu edilirken konuşanı kırmadan lafı değiştirmek, başka bir konu açmak,
- Toplu taşıma araçlarına binerken zorlanan yaşlılara ya da eşya taşıyanlara yardımcı olmak,
- Trafik kurallarına azami dikkat etmek, emniyet şeridini ihlal etmemek,
- Mahalle çeşmelerinin yanından geçerken, boşa akıp giden suyu kapatmak,
- Pazardan dönen insanların poşetlerini taşımalarına yardımcı olmak,
- Hep gülümsemek, asık suratlı olmamak, insanları germemek,
- Evlatlarımızın terbiyeleriyle bizzat ilgilenmek, onları teknolojiye rehin bırakmamak,
- Çöpleri mutlaka çöp kutularına atmak,
- Kuşlar yiyip ölmesin diye sakızları ortalığa atmamak,
- İsrafı azaltmak için çöpleri geri dönüşecek şekilde ayırarak biriktirmek,
- Araç kullanırken mecbur olmadıkça kornaya basmamak,
- Araç kullanırken yayalara ve araçlara yol vermek,
- Eve girerken tebessüm ederek girmek ve selam vermek,
- İş yerine selamla ve tebessümle girmek,
- Sevdiğine sevdiğini söylemek, belli etmek,
- Hediyeleşmek; hediye vermek için illa özel bir vesile beklememek,
- Zillere nazik ve kısa basmak,
- Telefonla birini ararken ısrarla ve tekrar tekrar çaldırmamak,
- Günlük diyaloglarda, yüksek sesle ve bağırarak konuşmamak,
- Öfkeyi kontrol etmek, gerekirse öfke kontrol kurslarına gitmek,
- Asfaltın ortasında kalmış bir solucanı çimenlik alana taşımak ya da zorda kalan minik bir böceğe bile yardım etmek,
- Zarar vermedikleri sürece hayvanları, böcekleri vb. öldürmemek,
- Randevulara sadık olmak, söz verince mutlaka gitmek, gecikme ya da iptal etme durumunda mutlaka zamanında bilgilendirmek,
- Bir kazaya karıştığı zaman haklı olsa bile önce alttan alıp “Kardeş kusura bakma” diye söze başlamak,
- Faize düşme tehlikesi altında olan bir Müslüman kardeşine, “karz-ı hasen” (faizsiz borç) ile yardımcı olmak,
- Arkadaş çevresi içinde, ihtiyacı olanları düşünerek, faizsiz borç verebilmek için küçük fonlar oluşturmak,
- Gürültü çıkaran ayakkabıları giymemek, giyilmişse nazik yürümek,
- Arabayla giderken, özellikle yaşlı yayaları gidecekleri yere bırakmak,
- Esnaf isek, kusurlu ürünü müşteriye satmamak ya da satarken kusurunu belirtmek,
- Kişisel temizliğe dikkat etmek, ağız ve ter kokusu yaymamak için tedbir almak,
- Tuvalette başkasının çekmeyi unuttuğu sifonu çekivermek,
- Tehlike arz eden kırık bir ağaç dalı, çukur, kopmuş bir elektrik kablosu vs. görünce mutlaka yetkililere bildirmek, aksaklığın giderilmesine yardımcı olmak,
- Rastlanacak çocuklara dağıtmak üzere, yanında küçük hediyecikler taşımak,
- Su içen hayvanları ürkütmemek, yol üzerindeyseler uzaklarından geçmek,
- Özellikle sınav haftalarında -çok elzem olan- renkli kalemleri arkadaşlarla paylaşmak,
- Arkadaşla camiden çıkarken, onun ayakkabısını da çıkışa kadar taşımak,
- Cami çıkışlarındaki ayakkabı öbeklerini, çıkanların rahatça giyebileceği şekilde dizmek,
- Yemekhane ya da toplu halde bulunulan diğer mekânlarda sandalye ve masaları gürültü çıkarmadan hareket ettirmek,
- Camilere temiz çoraplarla gelmek,
- Camilerde cep telefonunun sesini mutlaka kapatmak,
- Camilerde koku ikram eden amcaları kırmamak; ama insanların hoşlanmayacağını düşünerek, mümkün mertebe kimseye koku ikram etmemek,
- Cep telefonlarımızın seslerini, herkesi rahatsız edecek derecede yüksek açmamak,
- İş yerinden çıkarken, eğer unuttuysa arkadaşımızın bilgisayarını da kapatmak,
- İş arkadaşının iş yükünü hafifletmek, işinin ucundan tutmak,
- Yediğimiz meyve-sebzelerin tohumlarını biriktirip, müsait yeşil alanlara serpmek,
- Cami bahçesinde mendil satanlardan mendil alıp, abdest alanlara ikram etmek,
- Muhatabının elbisesindeki/saç-sakalındaki bir kusuru fark ettirmeden düzeltmek ya da buna dikkatini çekmek; (Bıyıklarda çorba, dişte maydanoz, sakalda peçete),
- Ev işlerini mümkün mertebe sırtlanmak, eşleri yalnız bırakmamak,
- Toplu ulaşım aracına yetişmeye çalışan için şoföre seslenmek; otobüslerdeki diğer seslenme durumlarını da düşünürsek: Sesi yetmeyenin sesi olmak,
- Aşktan, hastalıktan, dertten, borçtan, temâşâdan vb. hayrete düşmüşlere, şaşırmışlara yol göstermek,
- Dert dinlemek, gönüllere huzur ve sürur telkin etmek,
- Sabrı ve merhameti tavsiye etmek,
- Özellikle evliliklerde çıkan sorunlarda nasihat vermek durumunda kalındığında, tarafların ikisini de dinlemek, duygusal ve taraflı hükümler vermemek,
- Münasip üsluplarla, güzellikleri tavsiye etmek,
- Yol, adres sorana yardımcı olmak,
- İlgilisi olan bir şeyin gözden yitip gitmesine müsaade etmemek; (“Bu kitap tam sana göre”, “Bu makale senin çalıştığın konuyla ilgili”),
- Çay getirmek (evde, işte),
- Toplu taşıma araçlarında telefonla konuşurken yavaş sesle konuşmak ve başkasını rahatsız etmemek,
- Toplu ortamlarda sakız çiğnerken garip sesler çıkarmamak,
- Toplum içinde müzik dinlerken kulaklığın sesini sonuna kadar açmamak,
- Evcil hayvanlarımızı sokakta gezdiriyorsak, pisliklerini kaldırıma ya da ağaç diplerine bırakmamak,
- Sokak hayvanları için özellikle yaz aylarında dışarıya su kapları koymak,
- Apartmana girerken arkada kucağında bebeği, elinde poşeti olanlar vs. varsa onlara yol vermek, elindekileri almak, asansörü çağırmak, hatta gideceği kata bırakmak,
- Asansörden indikten sonra, yetişmek için koşanlar varsa onlar için asansörü tutmak,
- Hamile kadınlara yol ve yer vermek; o anda yediğimiz bir şey varsa mutlaka ikram etmek,
- Bizimle oynamak isteyen bir kediyi reddetmemek,
- Herhangi bir şeye ihtiyacı olan birini görünce, ihtiyacını ona hissettirmeden gidermek,
- Sadaka, zekat vb. verirken, muhtaçları rencide etmemek,
- Evlenmek isteyenlere yardımcı olmak,
- Ödemeli arayan arkadaşın çağrısını mutlaka kabul etmek, kontörsüzlüğünü yüzüne vurmamak,
- Camide insanlarla namaz kılarken, sureleri ve duaları sesli okuyup yanımızdakini şaşırtmamak,
- İnsanların canı çekebileceği için, sosyal medyada yemek ve ziyafet fotoğrafı paylaşmamak,
- Allah’ın verdiği maddi imkânları değerlendirirken, muhtaçları da düşünerek mütevazı olmak,
- Birilerinden duyulan “mış’lara/mişlere”, “gözümle görmedim” diye karşılık vermek,
- Erkekler için: Tesettürü kadınlara mahsus bir farz zannetmemek, giyinirken edebi ve tesettürü muhafaza etmek,
- Yanımızdan ambulans geçtiğinde, içindeki hasta için dua etmek,
- Sünnet olduğu üzere: Mezarlıklara, orada yatan Müslüman ahaliye selam vererek girmek,
- Hataları yüze vurmamak, muhatabı utandırmaktan sakınmak,
- Muhatabımız konuşurken yanlış bir kelime kullanırsa, doğrusunu kibarca cümle içinde kullanmak,
- Dar bir kaldırımda karşıdan bebekli bir anne geliyorsa kaldırımı ona terk etmek,
- Çöpçülere, temizlik işçilerine, çaycılara, müstahdemlere, sokaklarda kâğıt toplayan çocuklara selam vermek, hatırlarını sormak,
- Arabaların önüne atlayıp, şoförleri zor durumda bırakmamak,
- Araba kullanırken, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlıları korkutmamak, onların geçmesi için yavaşlamak ya da durmak,
- Yaya isek, bize yol veren şoföre teşekkür etmek ya da elle selam vermek,
- Mahalle esnafı ile tanışmak, alışverişlerde hal-hatır da sormak,
- Doktorsak, hastaya merhametle muamele etmek,
- Devlet memuru isek, vatandaşın işini savsaklamamak, onları gereksiz yere bekletmemek,
- Kötü bir haber vermek gerekiyorsa, mutlaka empati yapılarak ve şefkatle düşünülmüş cümleler kurmak.