Gözdağı vermek deyiminin anlamı:
Bir işi yaptırabilmek amacıyla bir başkasını korkutmak. Gözdağı vermek, bir şeyi yaptırmak ya da yaptırmamak amacıyla, bir kimseyi sonradan verilecek bir ceza ya da yerine getirilecek ürkütücü bir eylemle korkutmak, yıldırmak, birine karşı korkutucu davranışlarda bulunmak, korkutucu sözler söylemek.
Gözdağı vermek deyiminin hikâyesi:
Köylerden kasabalara, kasabalardan şehirlere at arabaları ile yolcu taşıyan bir arabacı, bir gün ücretlere on altın birden zam yapmış. Yolcular, “Ağam bu zam çoktur, hangimizin kesesinde bu kadar para var ki..” deyip itiraz etmeleri karşısında da, parmağını yol üzerindeki sarp yalçın ve mor dağlara uzatarak:
“Şu dağı görüyonuz mu? Benim arabam bu dağ yolundan iki günde ancak geçer. O yolda, kurdu var, çakalı var, hırsızı var, Şeytan Geçidi var, Ecel Köprüsü var, insanı pırasa gibi doğrayan eşkıyası var, var oğlu var… Ben eşkıyaya avanta veriyorum habarınız yok! Parayı çok bulan yörüsün getsin” demiş. İşin aslına bakarsanız, arabacı eşkıya ile ortakmış. Yolculardan topladığı fazla paranın bir kısmını onlara verir, kalanını ise kesesine atarmış. Eşkıyalar ise, zaman zaman ortalığa çıkar korku salarlarmış ki, arabacı fiyatı rahat artırabilsin.
Acelesi olan, önemli işleri bulunanlar, arabacıya yalvar yakar oldularsa da, arabacı dediğinden dönmemiş. Her seferinde, eliyle dağı gösterip, yolcuların gözünü dağlar ile korkutmuş.
Bu deyim, “istenileni yaptırabilmek amacıyla korkutmak, korkutucu eylemde bulunmak” anlamında kullanılır.
(birine) gözdağı vermek TDK anlamı nedir
Gözdağı vermek örnek cümleler
- Ona öyle bir gözdağı verin ki bir daha buralara ayak basmasın!.
- Boksör, sosyal medya üzerinde bütün rakiplerine gözdağı verdi.
- Mafya kılıklı adamlar oğlana gözdağı vermeye kalkmışlar.
- Müteahhitin adamları evimizi müteahhite vermemiz konusunda gözdağı veriyorlar.
- Kimseye gözdağı vermeye kalkıp başını belaya sokma.
- Öğretmen derste konuşan öğrencilere sözlüden zayıf veririm diye gözdağı verdi.
- O kadar gözdağı vermeye kalkıştı ama yine de işe yaramadı.
- Kadın, gelin adayına oğlunun uzak durması için gözdağı vermeye kalktı.
- Her işini insanlara gözdağı vererek çözmeye çalışıyor.
- Ne zaman yaramazlık yapsam, annem babana söylerim diye gözdağı veriyor.
- Müdürün verdiği gözdağı çocuklar üzerinde işe yaramış gibi gözüküyor.
- Patron işe geç kalan işçisine, işten çıkartırım diye gözdağı verdi.