Üsame b. Zeyd (r.a.), Resûlüllah’ın (s.a.v.) peygamberlik görevinin beşinci yılında doğdu. Üsame (r.a.), Peygamberimize (s.a.v.) ilk iman eden genç Zeyd bin Hârise’nin (r.a.) oğludur. Annesi Ümmü Eymen (r.a.), Efendimizin (s.a.v.) dadısıydı. Bundan dolayı Üsame (r.a.), Resûlüllah’ın torunu gibiydi. Onu diğer torunlarından ayırt etmezdi. Üsame b. Zeyd (r.a.) anlatıyor: “Resülullah (sav) beni alır, bir dizine oturtur, (torunu) Hasan b. Ali’yi de öbür dizine oturturdu. Sonra bizi bağrına basıp şöyle derdi: Allah’ım, bu ikisine merhamet et! Ben de onlara merhamet ediyorum!” (Buhari, Edeb, 22.)
Üsame (r.a.) Uhud Savaşı’na katılmak istemiş ancak yaşı küçük olduğu için geri çevrilmişti. Resûlüllah (s.a.v.), Hendek Savaşı’na katılmasına izin verdi. Böylelikle Üsame (r.a.) on beş yaşındayken İslam ordusunun saflarında yerini alarak cihada katıldı. Sahabeyi örnek alan ecdadımız (dedelerimiz) da yüzyıllar boyunca Allah (c.c.) adını yüceltmek için cepheden cepheye koştular. Anadolu’da “Hey On beşli, On beşli” türküsü yakılan “15’liler” yani Rumi takvime göre 1315 doğumlu bahadırlar da aynı iman ile cihada katılmışlardı.
Üsâme (r.a.), Mûte Savaşı’nda (629) babası Zeyd b. Hârise’nin sancağı altında savaştı. Bu sırada daha on sekiz yaşını doldurmamıştı. Babasının şehid olduğunu bizzat gördü; ardından Ca‘fer b. Ebû Tâlib, Abdullah b. Revâha ve Hâlid b. Velîd kumandasında savaşmaya devam etti. Üsâme, Mekke fethinde Hz. Peygamber (s.a.v.) ile birlikte Beytullah’a girdi. Huneyn Gazvesi’nde ilk başlarda uğranılan yenilgi üzerine kaçmayıp Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) yanında kalan çok az sayıdaki sahabe arasında yer aldı. (Arı, 2012: parag. 2.)
Allah Resûlü (s.a.v.), İslam davetinin önünde engel olarak gördüğü Bizanslılarla savaşmak üzere bir ordu hazırlanmasını emretti. Ordunun başına da Üsame’yi (r.a.) komutan olarak atadı. Henüz on dokuz yaşlarında bir genç olan Üsame’yi (r.a.) başkomutan olarak ataması Peygamberimizin (s.a.v.) gençlere verdiği önemi göstermesi açısından dikkat çekici bir olaydır. Üsâme (r.a.), komutanlık görevini en iyi şekilde yaptı. Medine’ye zaferle döndüğünde büyük bir sevinçle karşılandı.
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) terbiyesi ile yetişen Üsame (r.a.), sahabe arasında “Resûlüllah’ın sevdiği kişi” olarak anıldı. İslam ordusu içinde küçük yaşlardan itibaren önemli görevler üstlendi, on dokuz yaşında bir delikanlı olarak bir ordunun komutanı olma şerefine erişti. Bu durum, Hz. Peygamber’in (s.a.v.), yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri için gençlerin önünü açarak onlara önemli yetkiler verdiğini gösteren bir başka örnek olarak değerlendirilebilir.