Fıkıh: Bilmek, anlamak, bir şeyin bütününe vakıf olmak. Istılahta, bir kimsenin leh ve aleyhindeki hükümleri bilmesi demektir. Başka bir tarife göre fıkıh; kişinin ibadetlere, cezalara ve muamelelere ait şer’î hükümleri mufassal delilleriyle bilmesidir. İslam hukuku demektir. İslam hukukunda İslam’ın yaşanmasını kolaylaştıran hükümlerin Kuranı Kerim’den ve hadislerden çıkarılması söz konusudur.
İtikat: İman esasları ve buna ilişkin tasdik, inkar, küfür vs. hususların detaylı bir biçimde tartışılmasını sağlayan hüküm ve prensiplerdir. İnanç, kesin ve kati inanış biçimi olarak kullanılmaktadır.
Mezhep: Sözlük anlamı gitmek, izlemek, gidilen yol demektir. Mecazi olarak kişisel görüş, inanç ve doktrin karşılığında da kullanılır. Terim olarak bir müctehidin, dinin ayrıntılarına ilişkin, kendine özgü kural ve yöntemlerle oluşturduğu inanç ya da hukuk sistemini dile getirir. Takip edilen yol demektir. İmamların açtığı yolların takibi anlamında kullanılır.
Nübüvvet yani Peygamberlik; insanları Allahü tealanın beğendiği yola kavuşturmak, onlara doğru yolu göstermek için Allahü teala tarafından seçilmiş kimselere verilen peygamberlik vazifesi. Peygamberlik vazifesi anlamında kullanılmaktadır.
İslami mefhumların daha iyi anlaşılması için lugat çalışmaları yapılmalı ve sık sık Kuranı Kerim okunmalıdır. Kuranı Kerim üzerinde çalışmalar yapılmalıdır.