faal: 1. çalışkan, hamarat. 2.canlı. 3. aktif. 4. etkin,
faaliyet: 1. çalışkanlık, hamaratlık. 2. kıpırdanış, canlılık, hamaratlık,
fahiş: aşırı.
fahri: onursal,
faik: üstün.
fakat: yalnız, ama, lâkin,
fakir: yoksul, zavallı,
fâni: ölümlü, kalımsız,
faraziye: varsayım,
fark: ayrım,
farklı: değişik,
farksız: aynı, ayrımsız,
fasarya: boş, anlamsız,
fasıl: bölüm,
fasıla: aralık, ara.
fasılasız: biteviye, arasız, aralıksız,
fatih: fetheden,
fayda: çıkar, yarar,
faydalanmak: yararlanmak,
faydasız: yararsız,
fazilet: erdem.
feci: 1. acıklı. 2. trajik,
feda etmek: 1. gözden çıkarmak. 2. harcamak,
fedakârlık: esirgemezlik, özveri.
felâket: yıkım, afet, kaza.
felç: inme.
fena: kötü, üzücü,
fenalaşmak: ağırlaşmak, kötüleşmek,
fenalık: kötülük,
fent: hile, düzen,
fer: 1. parlaklık, aydınlık. 2.canlılık,
feragat: vazgeçmek,
ferah: 1. sıkıntısız. 2. sevinçli. 3. geniş,
feraset: 1. anlayış. 2. kavrayış.
ferdi: 1. şahsi. 2. özel. 3. bireysel. 4. kişisel,
ferman: buyruk,
fersiz: donuk,
fert: birey.
feryat: haykırış, çığlık.
fesat: 1. bozukluk. 2. arabozucu. 3. karışıklık,
feshetmek: 1. dağıtmak. 2. kapatmak. 3. kaldırmak. 4. bozmak,
feyz: verimlilik, gürlük,
feza: uzay.
fiil: 1. eylem. 2. iş. 3. davranış.
fikir: düşünce.
filtre: süzgeç.
final: bitiş.
firar: kaçma.
firkat: ayrılık.
fire: eksilme.
fistan: entari.
fitne: geçimsizlik, kargaşa.
fitnelemek: gammazlamak.
fiyaka: gösteriş, çalım,
fiyasko: başarısızlık,
flavta: flüt.
folklor: halkbilimi,
fonetik: sesbilim.
form: biçim, şekil,
formalite: yöntem, işlem,
fos: çürük, temelsiz, boş.
fotometre: ışıkölçer,
frenlemek: engellemek,
fuar: panayır,
fukara: fakir.
fuzuli: 1. yersiz. 2. gereksiz. 3. boş.
fütuhat: fetihler,
fütur: bezginlik,
fütursuz: umursamaz,
füsunkâr: büyüleyici.