Hz. Peygamber (s.a.v.) Veda Hutbesi’nde şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Rabb’iniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Arap’ın Arap olmayan üzerinde, kırmızı teninin de siyah üzerinde, siyahın kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takva iledir…” Ahmed bin Hanbel, Müsned.
Peygamberimiz (s.a.v.) yukarıdaki sözüyle neyi anlatmak istemiştir? Düşüncelerinizi yazınız.
dinimizin ırka, dile, renge ve benzeri özelliklere dayalı ayrımcılığı şiddetle reddettiğini konu edineceğiz. Hucurât suresinin 13. ayetinde de belirtildiği gibi, bütün insanlık bir erkek ve bir dişiden var edilmiş ve ama farklı farklı topluluklara ayrılmıştır. “Ey insanlar!” diye başlayan bu evrensel hitabın dikkat çektiği hususların başında gelen diğer önemli bir husus, farklı ırklara ve topluluklara ayrılmış olan insanlar arasında ancak takvanın diğer bir insana karşı bir üstünlük vasfı teşkil edeceğidir. Dolayısıyla bazı kişi veya grupların ırk, dil, renk gibi kişinin kendi tercihi ile sahip olmadığı bazı özelliklere dayanarak gerçekleştirdikleri dışlayıcılık bu ayetin açık bir şekilde reddettiği bir tutumdur.
Burada 1400 seneyi aşkın bir zaman önce Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi’nde konumuzla ilgili irat buyurduğu şu sözleri hatırlayalım: “Ey İnsanlar, sözümü iyi dinleyin. Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız; Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.
Yaşadığımız çağda dile, dine, renge ve ırka dayalı ayrımcılık hâlâ küresel dünyanın en büyük insani sorunlarından biri durumundadır. Her türlü ırkçı söylemden uzak durmak, ırkçı söyleme karşı çıkmak ve kendi nefsimizi buna alıştırmak. Zira, maddi ve manevi tahribatın en üst seviyesinin yaşandığı şu dünyada ümmet olarak başta kendi nefsimiz olmak üzere harabeye dönmüş gönülleri tamir etmeliyiz ve yeryüzündeki çıkarcılığının ve ayrımcılığın neden olduğu savaşların yerine paylaşma, birliktelik ve hayırda yarışma ilkelerini yaşantımıza yerleştirmeliyiz.