Evlilikte Saygı Kavramı Son Yıllarda Değişikliği Uğradı mı?
Saygı kavramı sevgi kavramı ile kullanıldığında daha anlamlı ve tutarlı olacaktır. İnsanların sevgi duyduğu kişilere karşı saygısının sürekli varlığını sürdürdüğünü söyleyebiliriz. Son yıllarda insanların bir birini sevmeleri ve sevgilerini ifade etmelerinde bir azalma olduğu söylenirse saygı kavramında da bir değişiklikten bahsedebiliriz. Sevginin dışa vurumun da azalmanın olduğunun en önemli göstergesi öfke kontrolünde yetersiz kalınmasıdır. Eğer evlilik içerisinde sevgi ifade alanlarının arttırılması ve beslenmesi güçlendirilmez ve buradan saygıya merdiven dayanmaz ise hem sevginin hem de saygının yerini bunların olumsuz şekilde ifade edildiği alanlar kalır.
Bu nokta da cinsiyet rollerinde toplumsal yapıda bir değişim ve dönüşümün olduğunu söylemek mümkündür. Aile ekonomisine kadının daha fazla katkı üretiyor olması durumuna hazırlıklı olmayan aile sistemi, bir anlamda bocalayabilir. Kadın katkısını fazlaca dile getirirken, erkekte önemsizliğine vurgu yaparsa karşılık sevgi ve saygı aktarımı zedelenmiş olur. Rol paylaşımının sağlıklı yapılması için aile içi açık ve net iletişim kanalları oluşturulmalı ve aile birliktelikleri arttırılarak aile içi iletişime düzenli bakımlar yapılmalıdır. Ekonomi de yük paylaşıldığı gibi, ev işlerinde, çocuk bakımında da yükler paylaşılmaya çalışılmalıdır. Birlikte zaman geçirme, yemek yeme, etkinlik yapma gibi nefes alma alanları açılmalıdır.
Evlenirken kariyer, güzellik, aşk derken saygıyı ikinci ya da üçüncü plana mı atıyoruz?
Çağımızda evlilik nedenlerinde bir değişiklik olduğu gözlenmektedir. Bu alanda yapılan araştırmalarda görücü usulü evlenmenin yerini tanışarak görüşerek ve aşk yaşayarak evlenmenin aldığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte boşanma oranlarındaki artışında gözlenmesi bir zıtlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Eşler kendi kariyerlerine yakın kariyerde eşler seçerken, eş seçimin de fiziksel güzellik de önemli bir değişkendir. Gençler eşleriyle tanışarak değil tanıyarak evlenmeleri, sen eskiden böyle değildin sonradan böyle oldun cümlesinin duyulmasına sebep olmaktadır. Tanışmak eşlerin birbirlerini beklentilerini ve özelliklerini tam olarak tanımaları ile olacaktır. Bir danışmanlık ve aile eğitimi ile bu süreç beslemelidir. Ancak sorun odaklı danışmanlık değil önleyici danışmanlık benim daha çok öne çıkardığın bir bakış açısıdır.
Sağlıklı bir evliliğin olmazsa olmazı “saygı” diyebilir miyiz?
Saygının yerinin sağlamlaşması için önüne sevgi konması ve sevgi temelli saygının daha dayanıklı olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlara önce saygıyı kaybetmeyiz, önce sevgiyi kaybedip arkasından da saygıyı kaybederiz. Kainatın mayası sevgidir; harekete geçiren yanı da insanların birbirine ve çevrelerine saygı göstermeleridir.
Genel bir kaç değerlendirme;
Saygının ikincil ilişkilerde öne çıktığını, sevginin birincil yakın ilişkilerde belirginleştiğini söyleyebiliriz. Yeni tanıştığınız birine karşı öncelikle gelişmesi gereken duygu insan olduğu için ve pozisyonu gereği ona gösterilmesi gereken saygıdır. Evlilik gibi uzun ilişkilerde başlangıcı belli ama sonu baştan konuşulmayan ilişkilerde; sevgi saygıyı besleyen bir duygu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir biri yerine konamadığı gibi bir olmadan diğeri olmaz. Hep tartışılmaktadır. Sevgi mi saygı mı? Et ile tırnak gibidir. İlişki uzadıkça zaman geçtikçe bir birini iyi iletişimle pekiştirirler. Ancak eğer birinde bir zedelenme olursa hızlı bir şekilde bir birleri üzerinde olumsuz etki yaparlar.
Ben eşime saygı duyuyorum ama onu sevmiyorum ya da ben eşimi seviyorum ama ona saygı duymuyorum ifadeleri kendi içinde oldukça tutarsızdır. Bu süreç evliliğin sonlanması ile neticelenebilir. Hem sevmeli hem de saygı duymalıdır. Önce hangisi derseniz ben sevgi derim sonra saygıdır. Ama sizin kanaatiniz farklı olabilir ona da saygı duyarım