Etkili bir konuşmacı olmaktan daha zor bir iletişim becerisi varsa o da etkin bir dinleyici olabilmek. İyi bir dinleyici olmak hem karşımızdaki kişiyi iyi anlamak ve işlerin kolaylaşmasını sağlamak hem de güvenilir ve etkili bir iş insanı olmak açısından çok önemli.
Karşınızdaki kişiyle olan iletişimde önceliği kendi duygu ve düşüncelerinizi yansıtmaya değil, onun düşünce ve duygularını anlamaya verin. İletişimi, söylenen her şeye karşı bir savunma geliştirmek olarak kodlamayın. Bu şekilde karşı tarafa kolaylıkla odaklanamaz ve gerilim yaratmış olursunuz. Her şeyden önce durumu ve iletişim kurduğunuz kişiyi anlamanız gerekir. Anlamaya verilen çaba iletişimi güçlendirirken, sadece muhalefet ve savunma olarak yürütülen süreç iletişimi zedeler ve amaçsızlaştırır. Televizyondaki hiç bir yere varmayan açık oturumları düşünün, süreç tıpkı bu şekildedir.
Şimdi de “nasıl iyi bir dinleyici oluruz?’’ konusunun maddelerini hatırlayalım:
- Dikkati karşı tarafa vermek
- Konuşmayı söz kesmeden dinlemek
- Kendi söyleyeceğine gereğinden fazla odaklanmak
- Yargılamadan, suçlamadan dinlemek
- Karşı tarafın ihtiyacını sezmek
- Sözsüz mesajlara dikkat etmek
Etkin bir dinleyici olabilmek için öncelikle fikirlerimizi ifade etmenin belli bir zamanı olduğunu unutmamalıyız. Karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini dinlemeye zaman tanımalıyız. Burada önemli olan o konuştuktan sonra ben ne cevap vermeliyim? fikri ile hareket etmek için hazırlanmak değil o konuşurken acaba neyden bahsediyor ve hangi duygu durumunda diyerek buna odaklanmak gerekir.