Eş sesli açıklamalı örnekler:
Gül: 1. çiçek, 2. gülmekten emir
Kır: 1. kırsal alan, 2. kırmaktan emir, 3. beyaz
Yazma: 1. baş örtüsü, 2. yazmaktan olumsuz emir, 3. yazma işi
Eş sesli kelimelere örnek cümleler :
- El eliyle yılan tutulmaz.
- Her yanım cayır cayır yanıyor.
- Arkadaşının yaş gününde bol bol yaş pasta yedi.
- Ayakkabısının bağını düğümleyip arkadaşının bağ evinden uzaklaştı.
- Onun yüzünden yüz yerde yüzüm kızarıyor.
- Her yaz yaylaya çıkar, orada yarım kalan hikayesini yazmaya çalışırdı.
- Kır saçları rüzgarda dalgalanıyordu.
- Şimdi vazolar kır çiçekleriyle doludur.
- Böyle dik bir yokuştan kış günü her araba inemez.
- Tüm öğrencileri bahçeye ağaç dikmeye davet ettik.
- İç ile dış bir olmadan olgunluk olmaz
- Yatmadan bir bardak süt içmeyi unutma.
Eş Sesli kelime örnekleri, cümle halinde örnekler
“Oyuncakları olmuş çocukların kurşunlar”
“Zalimler her saat taze fidanları kurşunlar”
Neden kondun a bülbül kapımdaki asmaya
Ben yarimden vazgeçmem götürseler asmaya
Adresimi hemen bir kenara yaz.
Bu yaz yurtdışına çıkmayı düşünüyorum.
Depodaki bidonlar ağzına kadar dolu.
Bu mevsimde buralarda dolu yağar.
Ben, sizinle gelmek istemiyorum.
Çenesinde küçük bir ben vardı.
Yaralı yolcu, çok kan kaybediyor.
Güler yüzüne, tatlı sözlerine kandım.
Küçücük bir kara parçası için savaş çıkacaktı.
Senin kara gözlerin aklımı başımdan aldı.
Kadının sol eli kapıya sıkışmış.
El sözüne kanıp da yuvanı yıkma.
Düğün evine hangi yoldan gideceğiz?
Sinirinden annesinin saçını yolmuş.
Çiftlikteki atların bakımıyla kim ilgileniyor?
Canı bir şeye sıkıldığında suya taş atar.
Okulunuzda kaç tane bilgisayar var?
Yaylaya gece yarısı varmışlar.
Köylü kadınlar çayın kenarında çamaşır yıkıyorlar.
Yemeğin üzerine bir bardak demli çay iyi gider.
Altınlarını sandığın içine saklamış.
Terli terli buzlu su içmiş, sonra da hastalanmış.
Küçük bir salla karşı kıyıya geçtik.
Çocuğu hemen bakkala sal, kahve ile şeker alsın.
Kelime olarak örnekler
kaz – kaz-
yol – yol-
kan – kan-
kara – kara
bağ – bağ
dal – dal-
saç – saç-
yaz – yaz-
var – var-
düş – düş-
at – at-
it – it-
gül – gül-
kır – kır-
sal – sal-
çay – çay
el – el
iç – iç
Eş Sesli Kelimeler Tablosu | |||
Sözcük | Anlamı | Eş Seslisi | Anlamı |
aç | tok olmayan | aç- | aralamak, açmak |
ak | beyaz | ak- | (sıvıların) akması |
aş | yemek | aş- | geçmek, aşmak |
at | beygir, at hayvanı | at- | fırlatmak, atmak |
bağ | bahçe, bostan | bağ | deste |
bel | vücutta sırtın altındaki kısım | bel | kürek, kazma aracı |
ben | kendim, ben | ben | yüzde çıkan siyah leke |
bin | 1.000 sayısı | bin- | bir şeye çıkmak, binmek |
boğaz | iki kara arasındaki kısım | boğaz | boynun ön bölümü |
cilt | ten, deri | cilt | kitap kaplaması |
çay | bir Türk içeceği | çay | küçük nehir, ırmak |
dal | ağacın kollarından her biri | dal- | (suya) dalmak |
dik | alt zemine 90 derece açılı olan | dik- | bir şeyi zemine dikmek |
diz | bacağın ortasındaki bölüm | diz- | bir şeyleri (sıraya) koyma, dizme |
dolu | bir yağış türü | dolu | içi boş olmayan |
düş | rüya | düş- | (yere) düşmek |
ekmek | undan yapılan bir yiyecek | ekmek | bir şeyi toprağa ekmek |
el | parmaklarımızın bulunduğu organ | el | yabancı |
er | erken, geç olmayan | er | en rütbesiz asker |
geç | erken olmayan | geç- | bir yerden başka bir yere ilerlemek |
gül | bir çiçek türü | gül- | gülmek, gülümsemek |
hayır | olumsuzluk bildiren söz | hayır | iyilik |
iç | bir şeyin iç kısmı | iç- | (bir sıvıyı) içmek |
it | köpek | it- | ileriye itmek |
kan | vücudumuzdaki hayati sıvı | kan- | inanmak, kanmak |
kara | siyah | kara | toprak parçası |
kaz | ördeğe benzeyen bir tür kuş | kaz- | toprağı veya yeri eşmek, kazmak |
kır | şehrin dışındaki dağ, bayır, beyaz renk | kır- | parçalamak, bozmak |
kıta | büyük kara parçası, anakara | kıta | dört dizeden oluşan şiir |
koca | kadına göre eş | koca | büyük |
kuşak | bele bağlanan kemer | kuşak | nesil |
makam | mevki, konum | makam | müzikte söyleme biçimi |
mayıs | yılın beşinci ayı | mayıs | büyükbaş hayvan pisliği |
ocak | yılın ilk ayı | ocak | yemek pişirmek için kullanılan yer |
pike | kuşların veya uçakların hareketi | pike | yatak örtüsü |
saç | başımızdaki kıl yumağı | saç- | etrafa yaymak, saçmak |
sağ | solun karşı yönü | sağ | sağlam, ölü olmayan |
sal | su üzerinde ulaşımı sağlayan bir araç | sal- | bırakmak, salmak |
tez | hızlı, çabuk, acele | tez | akademik düzeyde büyük çalışma |
ton | bir rengin veya sesin tonu | ton | 1.000 kg ağırlığın karşılığı |
ünlü | meşhur, namlı | ünlü | sesli, vokal |
var | elde bulunan, var olan | var- | ulaşmak, varmak |
yat | donanımlı büyük gemi | yat- | uyumak için yapılan işin adı |
yaz | bir mevsim | yaz- | bir şey üzerine yazıyı yazmak |
yol | ulaşımı sağlamak için yapılmış yer | yol- | (tüy vb. şeyleri) yolmak, koparmak |
yüz | sayı olarak 100 | yüz- | suda yüzmek |