Sosyal hayatta dikkat etmemiz gereken nezaket kurallarından biri de bir arkadaşımızla karşılaştığımızda selamlaşmaktır. Selamlaşmanın en güzel şekli, karşılaştığımız arkadaşımıza: “Selamünaleyküm.” demektir ki “Sağlık ve esenlik üzerine olsun.” anlamına gelir. Karşımızdaki kişi de bize “Ve Aleykümselam.” der, bunun anlamı da: “Allah sana da sağlık ve esenlik versindir. Selam vermek karşımızdaki kişi için dua etmektir. Allah’ın (c.c.) karşımızdaki kişiye iyilik, güzellik, esenlik vermesini dilemektir. İşte bu şekil karşılıklı olarak selamlaşarak birbirimize yaptığımız bir hayır duadır. Selamlaşma, kardeşlik bağlarını güçlendirerek birlik ve beraberliğimizin pekişmesine katkı sunar
Selamlaşma Adabı: “Binekte olan yürüyene, yürüyen oturana, sayıca az olan çok olana, küçük büyüğe selam verir.” (Müslim, Selam, 1.)
Biri ile karşılaştığımızda ilk olarak selam vermek nezaket kuralıdır. Bu hususu sevgili peygamberimiz (s.a.v.): “Selam, kelamdan öncedir.” (Tirmizi, İsti’zan, 11.) buyurarak selamlaşmayı tavsiye etmiştir. İnsan ilişkilerinde iletişim ilk önce selamla başlar. İlk defa karşılaşan iki kişi önce selamlaşarak iletişime geçer ve zamanla bu iletişim dostluk ve kardeşliğe döner. Toplumda selamlaşmanın yaygınlaşması, barışın ve kardeşliğin yaygınlaşmasının bir işaretidir. Müslümanlar olarak birbirimizi sevmek inancımızın bir gereğidir. Bunun için Müslümanlar olarak selamlaşmaya büyük önem veririz
Selamlaşmanın önemi ile ilgili olarak Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur: “… Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin. İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size ayetleri böyle açıklar.” (Nur suresi, 61. ayet.) Dinimiz, biri bize selam verdiğinde bizim ona nasıl karşılık vereceğimizi yine bizlere Kur’an-ı Kerim’de: “Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın yahut aynı ile karşılık verin…” (Nisa suresi, 86. ayet.) uyarısı ile selama ondan daha güzeli ile karşılık vermemiz emredilmiştir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de bizlere selamlaşma hususunda çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur. Bu tavsiyelerinden birinde: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslüm, İman, 93.) buyurarak, selamlaşmayı yaygınlaştırmamızı istemiştir. Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “İnsanların Allah katında en makbul olanları, selama ilk başlayanlardır. (Ebu Dâvûd, Edeb, 133.) buyurarak selamlaşma adabında da önce selam verenin daha fazla sevap kazanacağını bildirmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kendi yanında büyütüp yetiştirdiği Enes’e (r.a.): “Oğlum! Ailenin yanına girdiğinde selam ver ki sana ve ev halkına bereket olsun. (Tirmizi, İsti’zan, 20.) buyurarak, selamlaşmanın evimize bereket ve huzur getireceği müjdesini vermiştir
Günlük hayatta çevremizdeki insanlarla çeşitli şekillerde selamlaşabiliriz. Sabah karşılaştığımız kişilere “günaydın, hayırlı sabahlar”, bakkala gittiğimizde “hayırlı işler”, apartmanda karşılaştığımız komşumuza “merhaba, iyi günler” gibi ifadelerle de selamlaşabiliriz.