Spermin kalitesine ve özellikle taşıdığı genetik şifreye bağlı nedenler genellikle erken embriyo gelişim döneminde özellikle 2. ve 3.gün gelişim seviyesinde embriyo kalitesi üzerinde negatif etki göstererek beklenenden düşük kalite embriyo oluşumu ile kendisini göstermektedir. Bazı durumlarda ise özellikle embriyonun rahme tutunması sonrası düşük oluşumundaki artış olarak etkisini göstermektedirler.
Yumurta sayısı ve hormonal uyarı ile elde edilen yumurta kalitesi bir diğer faktör. Yapılan çalışmalar özellikle 38 yaş ve üzerindeki kadınlarda gebelik oluşmamasının veya oluşan gebeliğin yüksek oranda kaybedilmesinin altında yatan temel nedenin yumurta hücrelerindeki mevcut kromozomal bozukluklar olduğunu göstermekte.
Embriyo ile ilgili faktörlerde ise durum biraz daha farklı: Embriyo oluşturmak için kullanılan sperm ve yumurta hücrelerinin kalitesi ile ilgili nedenlerin yanında ek olarak embriyonun elde edildikten rahme transferi arasında geçen sürede büyütüldüğü laboratuar şartları son derece önemli. Eğer insan vücudunu taklit edebilen, embriyoya bu süreçte en az stres yaşatan deneyim sahibi ve teknolojik bir laboratuar içerisinde büyütülmüş ise embriyonun sağlıklı bir gebelik oluşturma ihtimali çok daha yüksek.
Bu nedenle arasında belki de en az bilineni rahme bağlı nedenler. Gözlemlenen anatomik bir problemin varlığında gerekli cerrahi operasyonlar yapılarak rahim daha yüksek oranda embriyoyu kabul edebilen veya büyütebilecek bir yapıya sahip olabiliyor fakat biz hala gebeliğin ilk oluşum aşamasındaki embriyo ile rahim iç zarı arasındaki moleküler seviyedeki diyaloğun nasıl olduğunu, hangi eksiklikler neticesinde gebeliğin gerçeklemediğini veya kaybedilebildiğini büyük oranda bilmiyoruz. Yeni çalışmalar pek çok faktörün yanında bağışıklık sistemi hücrelerinin de etkili olduğunu gösteriyor ve bu konuda ek uygulamalar yapılarak sağlıklı gebelik eldesi oranı yükseltilmeye çalışılıyor.