Elhamra sarayı adını Arapça Kırmızı “Kızıl” anlamına gelen Elhamra sıfatıyla tanımlanması, inşaattında kullanılan kil harcının kızıla çalan renginden ve güneşin batışı esnasında üzerine düşen kızıl ışınların saray duvarlarına yansımasından dolayı bu ismi almıştır. Elhamra geniş bahçeler ve parklar içinde bir köşk, saray ve külliyedir. Kale duvarları arasında kalan saha, çeşitli süs bitkileri, hayvanlar ve fıskiyelerle nefis bir manzara arz etmekteydi. Yine bu saha, birbiriyle kenetlenmiş sanat âbideleriyle dolu.
Cennet’ül Arif Bahçeleri (Generalife): Saray ve bahçeler, 1302-1309 yılında Sultan III. Muhammed’in hükümdarlığı esnasında inşa edildi, ve daha sonra emir Ebu Velid İsmail’in hükümdarlığı 1313-1324 döneminde tekrar dekore edildi. Elhamra sarayı’nın cennet özlemini ifade eden bu görkemli bahçeleri saray emirlerinin zamanla sarayı büyütmeleri, daha güzel konumlara getirme arzularıyla yapılmıştır. Cennet’ül arifin ismini rivayetlere göre Mimarı Arap Yanat al Arif’ten alındığı söylenir. Elhamra kale, ribatlar, yazlık saray ve Generalife (Cennetül Arif) ile dört ana kısımdan oluşur. Girift bir yapıya sahip olan Elhamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekanların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir.