Eğitimde geride bıraktığımız yarıyılda, neler Bizi Gururlandırdı? Neler Bizi Üzdü? Neler Bizi Üzdü?
Eğitimde bir yarıyılı geride bıraktık. Şu an öğrenciler ve öğretmenler yine bir yarıyıl için dinleniyor. Sınava hazırlanan öğrencilere ve onları hazırlayan öğretmenlere ise dinlenme yok tabi ki. Bu yazımda geride bıraktığımız yarıyılda eğitim dünyasında neler olup neler bitmiş kısaca değinmek istiyorum. Bakalım bir dönemde eğitim adına neler yaşamışız?
Yeni Bakan ve Yeni Adımlar
Bu eğitim sezonuna yeni bakanımız Ömer Dinçer ile başladık. Ömer Dinçer eğitim alanına hızla girdi ve 14 Eylül 2011 tarihli gazetede yayınlanan kanun hükmünde kararname ile şube müdürü ve il müdürleri dahil olmak üzere tüm üst düzey personelin görevden aldı. Yine bu kararnamede MEB’in görevleri arasında olan “Atatürk İnkılâp ve İlkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine bağlı” yurttaşlar yetiştirme ifadelerini kaldırdı. Bu kararname, yeni bakanımızı radikal adımlar atacağının işaretiydi. Bu açıklamadan kısa bir süre öğretmenlerin yaz tatilinin kısalacağı ve yazın öğretmenlere hizmet için eğitim verileceği medyaya yansıdı. Ocak ayı içinde 65 il milli eğitim müdürünün değişmesi için eğitimdeki köklü değişikliklerin devam edeceğinin mesajını verdi.19 Mayıs stat kutlamalarının ve milli güvenlik derslerinin kaldırılması yine bu dönemde atılan olumlu radikal adımlar arasında yer aldı. Mecburi eğitimin süresinin 12 yıla çıkarılması projesi ise radikal ama bir o kadar da olumsuz bir adım olarak görüldü.
Neler Bizi Gururlandırdı?
Hataylı 4’ncü sınıf öğrencisi Tarık Yiğit, bir dakikada 11.000 kelime okuyarak bir rekora imza attı. ODTÜ Matematik Bölümü mezunu Hakan Gürbaşlar, dünya hafıza şampiyonasında rekor kırdı. Gürbaşlar, 6 hanelik rastgele seçilmiş 10 farklı sayının virgülden sonra 5 haneye kadar karekökünü 4 dakika 55 saniyede hatasız bir şekilde yaptı. Pakistan'da faaliyet gösteren Türk Okulu öğrencisi Usame Mahmud Havar, Cambridge Üniversitesi'nin yaptığı Lise bitirme sınavında ''matematik'' branşında dünya birincisi oldu. Moleküler biyoloji ve uzay bilimleri alanında yaptığı çalışmalar, ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Princeton ve Yale'nin dikkatini çeken 19 yaşındaki Alpkaan Çelik, Harvard'a kaydoldu. Ne var ki bizi gururlandıran bu öğrencilerin haberlerini medyada pek göremedik.
Neler Bizi Üzdü?
Kasım ayında yaşadığımız Van depremi, yıkılan okullar ve vefat eden öğretmenlerimiz nedeniyle oldukça üzüldük. Hala bu depremin yaralarını sarabilmiş değiliz. Çorum’un Alaca ilçesinde yer alan Alaca İlköğretim okulunun 7 yıldır zemin katının su içinde olması ve sorunun çözülememesi ise bir başka üzücü haberdi. Manisa Valiliği’nin dağıttığı kitapta yer alan cinsel ifadeler ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, “Yazarlar Okulda” projesi kapsamında dağıtılan kitabındaki açık küfürler iki önemli kuruma hiç yakışmadı. Ataması yapılmayan bir öğretmenin intiharı ise bizi derinden yaraladı.
Neler Bizi Üzdü?
Konya Milletvekili Kerim Özkul ve 25 milletvekili, üstün yeteneklilerin keşfi, eğitilmesi ve istihdamı için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Bu öğrencilere yönelik yeni projeler geliştirildi ve erken yaşta üniversite mezunu olmalarını sağlayacak adımlar atıldı. Türkiye ilk defa özle yeteneklerinin farkına varmış oldu. YÖK’ün katsayı uygulamasını kaldırması ile 28 Şubat’ın izlerinden biri daha silindi. Meslek liseleri sonunda nefes aldı. Okullara zenginleştirilmiş kütüphane açılacağı, okul bahçelerinin otopark olmaktan kurtulup halka açılacağı haberleri eğitimcileri sevindirdi. İsminde Milli Piyango bulunan 48 okulun isminin değiştirilmesi ise sevindirici bir başka gelişmeydi. Zilsiz okul projesi Denizli, Karaman ve Çanakkele’de yaygınlaştı. Üniversitelerimiz yine bu dönemde başarılı üniversiteler listesine girdi.
Çarpıcı Araştırmalar
Pamukkale Üniversite’since yapılan araştırmada ilköğretim öğrencilerinin % 64’ünün ruhsal problemler yaşadığı ortaya çıktı. Sebebi ise, tabi ki SBS. Selçuk Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada SBS’nin abur cubur tüketimini arttırdığı saptandı. Kısacası sınavlar hem ruh hem de beden sağlığımızı bozdu. MEB’in yaptığı araştırmada öğretmenlerin % 65’i “Eğitim sistemi küreselleşen dünyaya ayak uyduramıyor.” diyerek mevcut sistemden memnun olmadığını belirtti. Türk Kamu Sen’in çarpıcı araştırmasında öğretmenlerin 67,7'sinin imkanı olsa mesleğini değiştirmek istediği ortaya çıktı. Anadolu Eğitim Sendikası yaptığı ankette ise öğretmenlerin yüzde 58,92'si, kendisini psikolojik açıdan sağlıklı bulmadığını belirtti. Geç Hayat Vakfı da liselilerin yaklaşık yüzde 60’ının mevcut eğitim sisteminden şikayetçi olduğunu gösterdi. Türk Eğitim-Sen ise lise öğrencilerinin yüzde 68.2'sinin, dizi karakterlerine özendiğini ve onlar gibi davrandığını ortaya koydu. Bu araştırmalar atılan radikal adımlar olsa da eğitimde daha köklü sorunların bulunduğunu bize gösterdi.
Özetlemek gerekirse, eğitimde bu dönemde olumlu adımların atıldığını söyleyebiliriz. Ancak daha yapılacak o kadar iş var ki. Bakanımıza çok ama çok zor ve çetrefilli bir dönem bekliyor. Özellikle yukarıdaki araştırma sonuçlarını inceleyip eğitimin felsefesi ve sistemin kendisi üzerine düşünmek gerekiyor. Yeni dönemde nice güzel haberler duymamız temennisi ile...