Bizim ülkemizde ahkam kesmek çok sevilen bir şey, hele de bilmediği halde biliyormuş gibi ahkam kesmek en fazla görülen durum. Dünyanın hiçbir ülkesinde yöneticiler araştırmadan, uzmanından görüş almadan konuşmazlar. Ama maalesef bizde herkes uzman, böyle olunca bilgi kirliliği had safhaya çıkıyor tabii ki. Yine bu dönemde aynı süreci yaşıyoruz. Ömrü hayatında ülke eğitimine zerre kadar katkısı olmamış insanlar sürekli konuşup kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Daha önce bu sayfada defalarca yazdım. Ulusal çaplı sınavlar yani üniversite giriş sınavı, lise giriş sınavı, özel öğretimin yaygınlığı, okulu tamamlayan ve okul dışı hizmet veren kurumlar sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın birçok ülkesinde var. Ya kardeşim sizin bu sınav, dershane düşmanlığınız nedir? Şimdi size sorsam müfredat nedir, sınavlar nasıl hazırlanır, kaç çeşittir, başarı odaklı sınav nedir, sıralama sınavı nedir? Sınavların eğitime katkısı nedir? Eğitim nereye gidiyor? Bilmezsiniz. Dünyanın kaç ülkesinde sınav ve dershane var? Yine bilmezsin. Sorsam zatıalilerinize 'sınavsız bir eğitim sistemi olur mu?' diye yine bilmezsiniz. Ama sizin amacınız zaten bu değil ki, sizin amacınız toplumun hoşuna ne gidiyorsa onları söylemek. Yani nabza göre verin şerbeti gitsin. Kimin umurunda kalkınma kimin umurunda eğitilmiş birey. Toplum 'sınavları kaldıralım' diyince seviniyor, toplum 'dershaneleri kapatalım' deyince tepki veriyor ya o zaman onu söylüyorsunuz. Söyledikleriniz doğru olsa yanmam o da değil. Hele hele dershanelerle ilgili bilgileriniz o kadar kıt ki sürekli topluma yanlış bilgi verdiniz.
Madem bu ülkenin eğitim sorunlarıyla ilgileniyorsunuz o zaman eğitim çıktılarının neden bozuk olduğunu, üniversitelerin neden başarılı olamadığını, öğretmen verimliliğinin neden düşük olduğunu ve çözüm önerilerinizi söyleyin. Bunları araştırın dünyanın başka ülkeleri TIMMS, PİSA sınavlarda (ABD, Finlandiya, G.Kore, Japonya, Singapur) nasıl başarılı oluyorlar onu araştırın. Sonra bunlara çözümler üretin, topluma bu konuda bilgiler verin yoksa her gün 'dershaneler kötü', 'dershaneler olmasın', 'sınavlar kaldırılsın' diye tekrar tekrar aynı şeyleri söylemenin anlamı yok. Be kardeşim bunları söylemenin toplumun kafasını boş şeylerle meşgul ettiğini görmüyor musunuz?
Dershanelerin bilmem ne kadar para topladığını yazıyorsunuz. Bu sayıyı nereden bulduğunuzda meçhul ya hadi neyse, peki neden üniversitelerde boş kalan kontenjanların bu ülkeye açtığı maliyet kaybını söylemiyorsunuz. Her ile bir üniversite kapsamında açılan üniversitelerde öğrencilerin yarıya yakının kayıt dondurduğunu, buralarda hoca olmadığını söylemiyorsunuz. Oralara dokunmak herhalde hoşunuza gitmiyor.
Bekliyorum sabırsızlıkla acaba ne zaman bu ülkede eğitimin gelişmesi için bir şeyler söyleyeceksiniz diye. Artık bekletmeyin sizinde çorbada tuzunuz olsun.