Ege Göçleriyle ilgili bilgilerimiz genellikle Anadolu, Kıbrıs, Suriye ve Mısır'daki krallıklara ait yazılı belgelere dayanmaktadır. Bu belgeler arasında Alaşya (Kıbrıs) Kralı ile Ugarit (Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki liman kenti) Kralı'nın birbirlerine gönderdikleri mektuplar dikkat çekmektedir.
Alaşya Kralı: “Kral, Ugarit Kralı'na şunları söyler: Sana selam olsun. Tanrılar sağlığını korusun. Sen bana şöyle yazdın. ‘Denizde düşman gemileri göründü.’ Eğer gemilerin göründüğü doğru ise çok dikkatli ol. Şehirlerinin etrafını tahkim et. Askerlerini ve savaş arabalarını oraya koy. Gayet dikkatli ve sıkı bir şekilde düşman piyadesini orada bekle.”
Ugarit Kralı: “Pederim Alaşya Kralı’na oğlun Ugarit Kralı der ki pederimin ayaklarına kapanırım. Pederime selam olsun. Pederim, işte düşman gemileri geldiler. Şehirlerimi ateşe verdiler. Ve onlar memlekette çirkin şeyler yaptılar. Pederim bilmiyor mu ki benim bütün askerlerim Hatti memleketinde ve bütün gemilerim Lukka memleketindedir? Onlar şimdiye kadar geri dönmediler ve memleket böylece kendi başına kaldı. Pederim bilsin ki bana gelen düşman gemileri yedi tanedir. Ve onlar bize kötülük etmişlerdir. Şimdi başka düşman gemisi varsa herhangi bir yolla bana bildir ki ben bileyim.”
Ege Göçleriyle gelen kavimlerin saldırılarıyla başta Anadolu olmak üzere Doğu Akdeniz kıyılarındaki yerleşmeler yağma ve tahrip edildi. Bu dönemde Anadolu’da 500 yıl kadar hüküm süren güçlü Hitit Devleti yıkılırken onun yerini kültürel bakımdan daha geri olan kavimlerin kurduğu küçük devletler aldı. Kavimlerin ele geçirmek istediği ülkeler arasında kıtlığın yaşanmadığı Mısır da vardı. Ancak Mısır Devleti aldığı savunma tedbirleriyle buna izin vermedi. Kavimlerin büyük bölümü Mısırlılar ile girdikleri mücadelede yenilerek memleketlerine dönerken geride kalanlar vergi ödemek şartıyla Mısır firavunu tarafından sınır boylarına yerleştirildiler. Doğu Akdeniz kıyılarına gelen kavimlerden bazıları da kıyıya çıktıkları yerlerde tutunmayı başardılar. Bunlardan Filistler bugünkü Filistin’in güneyine, Zakkalar ise kuzeyine yerleştiler. Ege Göçleri devam ederken Anadolu başka bir kavmin göç hareketine daha sahne oldu. Bunlar Balkanlar üzerinden kara yolu ile gelen ve Marmara Denizi kıyılarına yerleşen Traklar idi.
İlk Çağ’da meydana gelen önemli göç hareketlerinden bir diğeri, İç Asya’da yaşayan Türk topluluklarının iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan geçim sıkıntısı nedeniyle yaptıkları göçlerdir. Türkler, MÖ XVI. yüzyıldan itibaren ana yurtları olan Orta Asya’dan çıkarak Çin, Hindistan, Ön Asya, Kuzey Afrika ve Avrupa’ya doğru yer değiştirdiler. Göç eden Türk toplulukları yerleştikleri bölgelerde devletler kurarak Türk kültürünün yayılmasını sağladılar. Karşılaştıkları topluluklarla kültürel etkileşim içine giren Türkler, onlara atı evcilleştirmeyi, madenleri işlemeyi, besinleri saklamayı ve dokumacılığı öğrettiler. Ayrıca devlet yönetimi ve ordu teşkilatı konularında da örnek oldular.