Hayat değerlerle yaşanan, bilmenin, anlamanın, güzel insan olmanın arandığı, yaşandığı bir Dünyadır. Bu yüzden de bilinçli bir eylem olan düşünme ile birleştiğinde insanın yaşamı bir anlam kazanmış olmaktadır. Yaptıklarımızı da düşünerek yaptığımız için bilinçli bir eylem olduğunu söyleyebiliriz.
Genel anlamda düşünmenin bilinçli olduğunu söylemek doğru olacaktır. Çünkü hayatta neye karar verirsek ya da neyi düşünürsek ona göre hareket etmekteyiz.
İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli eylem olan düşünme eylemi, hayatımızdaki seçimlerin ne olacağını belirleyen eylemdir. Hayatımıza değer katmak ve onu anlamlı kılmak isteriz. İşte bu anlamda elimizden gelen en değerli şey olan düşünmeyi hayata geçiririz.
Düşünme hem yaşama hem yaşamın canlılığından kaynaklanan hayata değmeli. Filozoflar yalnızca dünyayı anlamak için düşünmeyecekler, düşünmek bir eylemdir. Bir eylem olan yaşamı canlandırmayı, dönüştürmeyi, insanın ağır mevcudiyet sorunlarını var olma alanına aktarıp dönüştürerek, insanı mevcudiyetiyle var kılmayı, yaşamla yoğrulmuş hayatın sonsuz bilgisine götürmeyi hedefleyen bir düşünmenin ardına düşmek gerek. Canın düşünmesi budur, bir eylemdir. Yaşanan, duyulan, dönüşüme hazırlayan düşünmedir. Can düşünmesine “öteki olanı” alır. Farklıya, başkaya, henüz sevemediği, henüz düşman olduklarına, canını sıkan insanlara, konulara açılır. Kendini ve dünyayı genişleterek, eylemde bulunur. Düşünerek, paylaşarak, dönüştürerek, dönüşür.