Düşünce özgürlüğü, insaninin sahip olduğu düşüncelerini açıklama özgürlüğüdür. Düşünce özgürlüğünü engellemenin birçok zararı vardır. Düşünce özgürlüğünü engellemek, eşitsizliğe, ayrımcılığa, iki yüzlülüğe, ayrışmalara, gruplaşmalara, kin nefret gibi duyguların oluşmasına, birlik ve beraberliğin bozulmasına ve çatışmalara neden olur.
Düşünce özgürlüğü bir insanlık hakkıdır. Doğuştan kazanılan haklardır. Devlet güvencesinde bulunmalıdır. Düşünce özgürlüğünün sağlanmasında toplumda bir arada yaşayan insanlara belli sorumluluklar düşmektedir. İnsanların birbirlerinin fikirlerine saygı göstermesi gerekmektedir.
Düşünce özgürlüğünün de belli sınırları bulunmaktadır. Bu sınırlar temel hak ve özgürlükleri ihlal etmemelidir. Kişi dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği ve suçun meşrulaştırılmaması gibi durumlarda düşünce özgürlüğü sınırları meydana gelir. Bunun haricinde ahlaki ve hukuki olarak kuralların olması düşünce özgürlüğünün hareket sahasını genişletir. İnsanlar istediklerini düşünebilir ve istediklerini yazabilirler. Düşünen varlık olarak insanın düşüncesine ket vurulması ya da engellenmesi, toplumda suç oranını arttırır ve toplumsal değerlerin yozlaşmasına neden olur.