Dünya hayatı ile ahiret hayatı arasındaki ilişki, dünyada yaptığımız iyiliklerin karşılığı olarak cenneti, yaptığımız kötülüklere karşılık olarak da cehennemi göreceğimiz üzerinedir. Yani başında da dediğimiz gibi dünya ahiretin tarlasıdır. İnsan dünyada iken ne yaparsa, ahirette de bunun karşılığını görür. Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadırlar;
"Sizin en hayırlınız¸ âhireti için dünyasını¸ dünyası için âhiretini terk etmeyip¸ her ikisini birlikte yürüteninizdir. Zira dünya âhirete ulaştırıcı bir vasıtadır. Sakın insanlara yük olmayınız.” (Câmii's-Sağir)
Bu hadis-i şeriften anlaşılması gereken; Bir insan dünyada iken hem dünyası hem de ahreti için çalışmakla mükelleftir. Dünya işlerini yaparken de Allah’ın rızasını gözeterek yapmak zorundadır. Ticaret yaparken, sosyal hayatın içinde bulunurken, eğitim alırken vs. her zaman Allah’ın rızasını gözetmek durumundadır. Çünkü ahret hayatını ilgilendiren tek şey ibadetler değildir. İnsanın yaptığı her hareket, içinde bulunduğu her davranış ve tavrı ahiret yurdunda kendine iyilik veya kötülük olarak muhakkak geri döner.