Fussilet Suresi, 11. ayet: Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler.
Duhan Suresi, 10. ayet: Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Duhan Suresi, 11. ayet: (Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azaptır.
Zariyat Suresi, 1. ayet: Tozu dumana katıp savuran (rüzgar)lara,
Rahman Suresi, 35. ayet: İkinizin de üzerine ateşten yalın bir alev ve (bakır gibi erimiş) kıpkızıl bir duman salıverilir de 'kurtulup-başaramazsınız.'
Vakıa Suresi, 6. ayet: Derken toz duman halinde dağılıp-savrulduğu,
Vakıa Suresi, 43. ayet: Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler.