Doğal kaynakların kullanımı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. İlkçağlardan günümüze kadar gelen bazı doğal kaynakların hâlâ kullanımı devam etmekte ve her geçen gün kullanılan doğal kaynak sayısı artmaktadır. Gelişen teknoloji ile çeşitlenen ihtiyaçlar doğal kaynak kullanımında bazı kaynakların önemini arttırmaktadır. Örneğin araba sayısının çoğalması yeni ulaşım araçlarının üretilmesi ile petrole duyulan ihtiyaç çoğalmıştır. Her dönemde olduğu gibi doğal kaynakların kullanımı ülkeden ülkeye hatta aynı ülke içinde bölgeden bölgeye değişim göstermektedir.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri kaynakların kullanımında sürdürülebilir olması ve en etkili şekilde faydalanma açısından son derece önemlidir. Bir doğal kaynağın kullanımındaki farklılıkların nedenleri arasında kaynağın potansiyel rezerv durumu, kullanılan yöntem ve teknikler ve toplumsal bir takım ihtiyaçlar belirlemektedir. Bir ülkedeki doğal kaynak potansiyeli yapılacak ekonomik faaliyetin biçimini de belirlemektedir. Örneğin Brezilya, Kanada, İsveç gibi ülkelerde orman varlığı bu ülkelerde orman ürünlerine bağlı sanayinin gelişmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Denizlere kıyısı olan ya da ada durumundaki ülkelerde denizcilik ve balıkçılık en çok tercih edilen ekonomik faaliyet olmaktadır. Burada ülkenin sahip olduğu kalkınma düzeyi teknolojik yapıyı etkilediği için doğal kaynağın farklı alanlarda nasıl kullanılacağını da belirler. Kömür madeni geri kalmış ülkelerde ham olarak çıkarılırken gelişmiş ülkelerde bu maden demir çelik sanayisinde kullanılarak her türlü alet ve makine yapımında tercih edilir. Doğal kaynakların kullanımındaki farklılaşmanın başka bir nedeni de toplumsal ihtiyaçların farklı olmasıdır. Bir toplumun ihtiyaçları arttıkça doğal kaynağın alanı da genişler. Örneğin ateş ilk bulunduğunda ısınma amacı ile kullanılırken zamanla aydınlanma, savunma, madenlerin ergitilmesinde ve enerji üretiminde kullanılır hâle gelmiştir.