Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Bunun aksini iddia eden olabileceğini sanmıyorum ama iş bu bakımın nasıl ve hangi araçlarla yapılmasına geldiğinde görüşler çok farklılaşıyor.
Diş fırçası, ağız çalkalama, diş ipi, misvak, diş macunu, gargara sıvıları ile yapılan bakımlardan hangisinin en etkili ve en güvenilir yöntem olduğu tam olarak ortaya konmuş değil.
Diş macunlarının tamamen gereksiz ve hatta zararlı bile olması mümkün ticari ürünler olduğunu ileri sürenler de var, özellikle de florürlü olanlarını kullanmadan ağız ve diş sağlığının mükemmel olamayacağını iddia edenler de.
Florürlü diş macunları
"USA' da satılan diş macunlarının yüzde 95' inden fazlası "florür" ihtiva ediyor; florürsüz markalar çok az markette bulunabilir.
Florürlü diş macunları özellikle küçük çocuklarda pek çok sağlık riski yaratır. Bunun için de FDA, USA'da satılan florürlü tüm diş macunlarının tüplerinde bir zehirlenme uyarısı bulunmasını şart koşmuştur.
Florürlü diş macunlarının yutulmasıyla kalıcı diş renk bozukluğu (dental florozis), mide rahatsızlıkları, akut zehirlenme, deri döküntüleri (perioral dermatit) ve glikoz metabolizması bozukluğu ortaya çıkar.
Erişkinler için etkili florürlü diş macunlarını çocukları da hedef almak için şekerle tatlandırma ve karton ambalajlar kullanma gibi pazarlama uygulamaları bu risklerin tümünü gereksiz yere artırmıştır.
Diş hekimliği camiasının diş macunlarının yutulmasıyla fazla miktarda florüre maruz kalmanın tehlikelerini halka anlatmaması da problemi daha fazla büyütmüştür.
USA'da satılan diş macunları genel olarak 1.100 ve 1.450 ppm florür ihtiva eder; bu, macunun her bir gramında 1 miligram florüre denk gelir.
Diş macunu tüplerinin arka tarafındaki bilgiler kısmında kullanıcıları "macunu yutmamaları" ve sadece "bezelye kadar" kullanmaları uyarısı varsa da reklamlarda fırçanın üzerine "bir parmak macun" konmaya ve balonlu sakız, meyve ve şeker tadına florürlü macun üretilmeye devam ediliyor (Basch 2013).
Çocukları cezbeden tatların kullanılması özellikle tehlikeli çünkü küçük çocukların yutma refleksleri tam gelişmemiştir ve diş macununu her zaman büyük miktarlarda yutarlar.
Sayısız araştırmada birçok çocuğun sadece diş macunlarından önemli miktarda florür yuttuklarının gösterilmesi sürpriz değildir.
Journal of Public Health Dentistry isimli tıp dergisine göre "Neredeyse tüm yazarlar bazı çocuklar bir günde almaları gereken florürden daha fazlasını sadece diş macunundan alırlar" (Levy 1999).
Dental florozis için büyük risk faktörü
Çok fazla florür yutulmasının yan etkilerinden biri dental florozistir.
Dental florozis, dişlerin şekillendiği senelerde yani 0-8 yaş arasında fazla florür alınmasına bağlı olarak diş minesinde meydana gelen bozukluktur.
Dental florozis, en hafif şekillerinde dişlerde bulanık beyaz leke ve çizgiler şeklinde belirti verir; orta ve ağır şekillerinde ise diş minesinde oyuklaşma ve parçalanma ile beraber yoğun olarak kahverengi veya siyaha boyanır.
Yanlışlıkla veya bilerek fazla miktarda diş macunu yutan çocukların dişleri -hele bir de florürlü içme suyu kullanıyorlarsa- ilerlemiş florozisin göstergesi olarak çirkin kahverengi ve siyah renge boyanır.
Bilhassa da ön dişlerin florozisi çocuklarda hafif şekillerinde bile özellikle de buluğ çağında kendine güven problemleri yaratır.
Akut zehirlenme
FDA, 1997' de diş macunu üreticilerinden USA' da satılan tüm florürlü macunlara zehirlenme uyarısı koymalarını emretti.
"
6 yaşın altında olan çocukların erişemeyecekleri yerde saklayınız. Eğer kazara bir fırçalama için kullanılan miktardan fazlasını yutarsanız profesyonel yardım arayanız veya acilen zehir kontrol merkezleri ile irtibata geçiniz
".
FDA' nın böyle bir uyarı konmasını şart koşmasının sebebi diş macunları yüzünden çok fazla florür alan çocuklarda akut zehirlenme ve hatta ölüm görülme riskidir.
Gerçekte, balonlu sakız tadındaki Colgate-for-Kids isimli diş macununun tek bir tüpünde 30 kilodan az bir çocuğu öldürecek miktarda (143 miligram) florür vardır (Whitford 1987a).
Florür yutulmasına bağlı ölümler az (en son ölüm 2002' de bildirildi) ise de akut florür zehirlenmeleri hiç de nadir değildir.
Akut florür zehirlenmesi kilo başına 0.1-0.3 miligram gibi çok düşük miktarlarda bile mide ağrısı, bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi ve grip benzeri belirtilerle görülür (Akiniwa 1997; Gessner 1994).
10 kilo ağırlığındaki bir çocuğun bu belirtilerin birini veya daha fazlasını yaşaması için macundan 1 ila 3 gram (Colgate-for-Kids' in yüzde 3' ünden daha azını) macun yutması kafidir.
Diş macunundan kaynaklanan florür kazalarının çoğu teşhis edilmiyor ve bildirilmediğine inanılıyorsa da FDA' nın zehirlenme uyarısından sonra Zehir Kontrol Merkezlerinin telefonla aranması hızla artmıştır.
Gerçekten de 1990' larda FDA' nın uyarısından önce diş macununa bağlı olarak 1000 kadar florür zehirlenmesi bildirilirdi (Shulman 1997).
Bugün ise yılda 23 bin bildiri yapılmakta ve yüzlerce çocuk acillerde tedavi edilmektedir.
Deri döküntüleri
Florürlü diş macunları bazı kişilerde perioral dermatite (ağız etrafında rozasea benzeri döküntüler) sebep olur veya bunu şiddetlendirir (McCaffery 2003; Mellette 1983, 1976).
Bu daha çok 20-50 yaş arası kadınlarda görülür.
Eğer bu durumun sebebi florürlü macunlar ise belirtiler florürsüz bir diş macununa geçilmesiyle birkaç hafta içinde belirgin şekilde düzelir.
Florürlü diş macunları dermatite ek olarak stomatit (ağız içinde yaralar) de yapabilirler (Brun 2004; Douglas 1957).
Şeker metabolizması bozukluğu
Florürlü macunların bugüne kadar ihmal edilen ama belki de en önemli riski kan glikoz ve ensülin seviyelerine olan etkileridir.
İndiana Üniversitesi araştırmacıları 1980' lerde akut olarak kilo başına 0.5 miligram gibi çok az florür verilen farelerde kan glikoz seviyesinin arttığını ensülinin ise azaldığını bildirdiler (Shahed 1986; Whitford 1987b).
O zamandan beri hayvanlarda ve insanlarda yapılan birçok çalışmada çocukların florürlü bir diş macunlarından rutin olarak alabilecekleri dozların bu etkiyi gösterdiği tespit edildi.
Şimdi sadece 95 ppb gibi kan florür seviyelerinde glikozun arttığı ensülinin azaldığı tahmin ediliyor (Menoyo 2005).
Bu seviyenin florürlü diş macunu kullanan ve özellikle de florürlü çevrelerde yaşayan çocuklarda rutin olarak yüzde 5-10 daha yüksek olduğu da dikkat çekiyor.
Bu bulgular, yaygın olarak kullanılan florürlü macunların çocuklarda diyabet prevalansının yükselmesine sebep olabileceğini düşündürüyor.
Diyabet sürekli glikoz yüksekliği yüzünden meydana gelir. Hem glikozu yükselten hem ensülini azaltan bir kimyasal maddenin özellikle diyabeti olanlarda dikkatle kullanılması icap eder.
Bu yüzden de şimdi pek çok araştırmacı diyabetli çocukların düşük florürlü macun kullanmaları tavsiyesinde bulunuyor.
Journal of Fluoride Chemistry isimli derginin yazarları yeni araştırmalarında şunları bildiriyor:
"Kronik florür alımının ensülin direnci yarattığı bilgisi hesaba alındığında özellikle diyabetli çocukların düşük florürlü macun kullanmaları tavsiye edilmelidir" (Chiba 2012)."
Cevap bekleyen sorular
Bu yazıyı okuduktan sonra aklıma gelen ve cevabını bulamadığım sorular oldu:
BİR: Ülkemizde küçük çocukları olan anne babalardan kaçının florürlü diş macunlarının bu riskleri hakkında bilgisi var?
İKİ: Bizleri florürlü diş macunlarına karşı halkı uyaran bir diş hekimi gördünüz veya duydunuz mu?
ÜÇ: Diş macunlarının fırçanın üzerine boydan boya kaplayacak miktarda değil nohut büyüklüğünde olması gerektiğini biliyor muydunuz?
DÖRT: Bizdeki florürlü diş macunu reklamlarında da fırça üzerine bir parmak macun sıkılması tüketiciyi aldatmak değil de nedir?
BEŞ: Diş macunlarında çocukların macunu yutma ihtimallerini artıran tatların kullanılması doğru mudur?
ALTI: Ülkemizde diş macunları etkinliği ve riskleri hakkında yapılmış doğru dürüst araştırmalar var mıdır?
Gelelim neticeye
Benim bu konudaki görüşlerim özetle şöyle:
BİR: Florürlü diş macunlarının, florürlü olmayanlara hatta hiç macun kullanmadan diş fırçası-diş ipi ve ağız yıkama ile yapılan temizliğe göre daha etkili olduğunu ispat eden bilimsel bir araştırmaya rastlamadım.
İKİ: Florürlü macunları savunanların, genel olarak macunlarla ve flüorürle ilgi iddialar hakkındaki görüşlerini de, bunların diş sağlığı için "şart olduğunu" ispatlayan yayınları kaynak göstererek kaleme alacakları yazıları da yayınlamaya hazır olduğumu belirtmek isterim.