Diş kirası, “Eskiden varsıl kimselerin, iftara çağırdıkları yoksullara yemekten sonra verdikleri harçlık.” demektir. ramazanda iftar sofrası düzenleyip genellikle muhtaç ve kimsesizlere oruç açtırmak ve bu arada dostları da iftara davet etmek gelenekten idi. özellikle zengin konaklarında düzenlenen iftarlardan sonra davetlilerden birinin Kur'an-ı Kerim okuması ve ardından da ev sahibine hediye takdim etmesi yaygındı eskiler bu hediyeye diş kirası derler. diş kirası genellikle bir kağıda sarılı para olurdu; ancak son yüzyıllarda kıymetli eşyalar da verilir olmuştu.
Peygamberimizin (s.a.v.) vasiyeti üzerine Hz. Ömer (r.a.) ve Hz. Ali’nin (r.a.), Yemen’deki Karan köyüne giderek Veysel Karani’ye hediye ettiğine inanılan krem rengindeki yünlü kumaştan dokunan hırkaya Hırka-i Şerif denir
Anadolu’da eskiden Ramazan ayında oruç tutan yaşlılar ve çocukların, zorlandıkları durumlarda mutfaklardaki büyük ekmek teknesinin arkasına geçerek yemek yiyip, oruçlarına kaldıkları yerden devam etmelerine “Tekne Orucu” deniliyor.
Muharrem ayının onuncu gününe aşure günü denir. Aşure: Buğday, kuru fasulye, nohut gibi taneliler, kuru incir, kuru üzüm ve benzeri kuru yemişlerin şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlıdır.