Ödev cevabı kısaca,
Dinleme kuralları;
- Konuşmacının sözünü kesmemeliyiz.
- Konuşmak için konuşmacının sözünün bitmesini beklemeliyiz.
- Dikkatimizi konuşmacıya vermeliyiz.
- Farklı düşünsek bile saygılı davranmalayız.
- Gözlerimizi konuşmacıdan ayırmamalıyız.
İletişimin evrensel kuralları vardır ve bu kuralların yarısından fazlası dinlemeyle ilgilidir. Her ne olursa olsun karşı tarafın sözünü kesmekten kaçınılmalı ve sadece söz hakkı tanındığında konuşulmalıdır. ''Sorusu olan var mı'' denmeden ya da ''sormak istediğiniz şeyleri sorabilirsiniz'' izni verilmeden karşı tarafa soru yöneltilmemelidir.
Bir başkası konuşurken yanımızdaki kişilerle fısıldaşarak dahi konuşulmamalı ve sadece konuşan kişiye odaklanılmalıdır. Bu kurallardan yalnızca birine uymamak bile iletişimi olumsuz yönde etkiler.
Maddeler halinde etkin dinleme kuralları
Bugün hem diyalog kurarken hem de ders, panel, konferans gibi etkinliklerde önerilen dinleme biçimi etkin ya da aktif dinleme olarak nitelendiriliyor. Etkin dinleme kuralları ise şu şekilde sıralanabilir:
1- Mutlak sessizlik, bugün sağlıklı bir iletişim kurmanın önündeki en büyük engel, sessizliğin tam olarak sağlanamamasıdır.
2- Dikkat dağıtıcı hareketlerden kaçınmak, yüksek sesle esnemek, telefonla oynamak ya da önündeki defter - kitapla oynamak gibi dikkat dağıtıcı hareketlerinden tamamen kaçınılmalıdır.
3- Göz teması kurmak, konuşmacı ile göz teması kurmak iletişimi olumlu yönde etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Kurulan göz teması ''seni dinliyorum, dikkatimi sana verdim'' anlamına gelir. Katılımcının bu mesajı konuşmacıya iletmesi karşı tarafın da motivasyonunu arttırır.
4- Sabırlı olmak, eğer karşı taraf ile bir konu hakkında tartışıyorsanız mutlaka sabırlı davranmalısınız. O konuşurken sıkıldığınızı ya da sinirlendiğinizi belirten mimikler yapmak, karşı tarafın söylemek istediklerini bastırmasına neden olur.
5- Empati yapmak, empati yeteneği yetişmiş kişiler etkin dinlemenin tüm kurallarına uyarlar. Çünkü empati, diğer insanların duygu ve düşüncelerine önem vermek demektir. Bu nedenle herkes, karşısındaki insanı, ona cevap vermek için değil neler hissettiğini ve düşündüğünü anlamak için dinlemelidir.