Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile Muaz b. Cebel (r.a.) arasında yukarıda geçen diyaloğu, İslam dininin temel kaynakları açısından sınıfınızda değerlendiriniz. Dinimizi öğrenmede ve yaşamada Kur’an ile sünnetin önemi nedir? Düşüncelerinizi aşağıya yazınız.
Kur’ân’ın hayata nasıl tatbik edileceği, Sünnet’e bakılmadan bilinemez. Meselâ Kur’ân-ı Kerîm’de, ölü eti yemek yasaktır, haramdır. Fakat yakalandıktan sonra kendi kendine ölen balığı yiyoruz. Balığın istisnâ olduğunu, Sünnet-i Seniyye’den öğreniyoruz.
Cuma namazı Kur’ân-ı Kerîm’de emrediliyor. Fakat onun ne vakit ve nasıl kılınacağını, Sünnet’ten öğreniyoruz. Dolayısıyla; Sünnet’i hafife alanların gizli maksadının, dînin içinden ahkâmı (hükümleri, emirleri) çıkarmak olduğu anlaşılmaktadır.
Kur’ân ve Sünnet, birbirinden ayrılmaz iki esastır. Kur’ân, Efendimiz’in hâl ve davranışlarıyla tefsir edilmiştir. Dolayısıyla bizler de, bilhassa günümüzde, güyâ sûret-i haktan görünerek “Kur’ân bize yeter!” diyen, böylece Kur’ân’ın canlı bir tefsîri demek olan Sünnet-i Seniyye’yi gözden düşürmeye çalışan gürûha karşı son derece uyanık olmalıyız.