Din, sözlük anlamı olarak âdet, yol, gidişat, ceza, mükâfat, hesap, hâkimiyet, boyun eğme, itaat, kulluk, anlamlarına gelir. Terim olarak ise akıl sahibi bireyleri kendi özgür iradeleriyle iyiye ve doğruya yönelten ve onların mutluluğunu amaçlayan ilahî kurallar bütünüdür. İnsani ve ahlaki olgunluğa ulaşmak için tutulacak en doğru yoldur.
Birey, toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert, kişi anlamına gelir.
Toplum, aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için işbirliği yapan insanların tümü, insan topluluğu, cemiyet anlamına gelir.
İnsanlar tarih boyunca her zaman yüce ve kudretli bir varlığa güvenme, ona sığınma ve ondan yardım dileme ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu sığınma ve güvenme duygusunu da din ile karşılamışlardır. Kutsal kitaplar, bilimsel araştırmalar ve arkeolojik kazılar dinin, tarihin her döneminde var olduğunu ortaya koymuştur. Kur’an-ı Kerim’de de tarihin her döneminde dinin var olduğu şöyle ifade edilmiştir: “Biz her millete bir peygamber gönderdik...” (Nahl suresi, 36. ayet.)