Soru : Dil olmasaydı insanlar birikimlerini gelecek kuşaklara aktarabilir miydi, niçin?
Dil olmasaydı insanların birikimlerini gelecek kuşaklara aktarmaları mümkün olmazdı.
Dil, insanların düşünce ve duygularını, deneyim ve birikimlerini kendilerinden sonra gelecek olan nesillere aktarmalarını sağlayan bir araçtır. Toplumsal yaşamda ihtiyaçlarını karşılamak için günlük konuşma dilini kullanan insan, benliğini ifade etme aracı olarak yine dili kullanır, neşesini, öfkesini, umudunu; tüm duygularını, benliğinin tüm arzularını yine dil ile dünyaya duyurur.
Birbirlerini görmeyen, duymayan insanlar arasında iletişimi sağlamak için ses, sembollere dönüştürülmüş, böylece yazı dili ortaya çıkmıştır. Bu sayede hem uzak mesafelerdeki insanlar duygu, düşünce ve bilgilerini hatasız ve kalıcı olarak birbirlerine ulaştırabilmişler, hem de kendilerinden sonra yaşayacak olan toplumlara bilgi birikimlerini, deneyimlerini aktarabilmişlerdir. Tarihte bildiğimiz kadarıyla ilk kez Sümerler döneminde dil, yazıya geçirilmiş; ses, işaretlere dönüştürülmüş ve çağlar boyunca bozulmadan kalabilsin diye taş tabletler üzerine kazınmak suretiyle insanoğlunun dünyadaki macerası gelecek kuşaklara aktarılmaya başlanmıştır.
Başka bir görüş olarak; resimlere, beden dili ile insanlara aktarabilirdik. Gelecek nesile en güzel aktarma aracı bence resimdir. Çok her insan bir resime baktığında gördüğünü söyler. Bu yüzden de cevabımız resim ve beden dilidir.