Devalüasyon, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık. Başka bir ifade devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri geçerli değer kaybettirilmesidir. Bu yolla ithal edilen malları pahalılaştıramazsınız.
Tarihte devalüasyon
Eski Yunan ve Roma'da devalüasyon, paranın ödenmesiyle ilgili oranların azaltılması yoluyla gerçekleşmemekteydi. Belli Bir altın ettik gümüş miktarından Basilan sikke miktarının çoğaltılması, para değerinin düsürülmesi sonucunu doğurmaktaydı. On dokuzuncu Yüzyılda imkb kâğıt para miktarının arttırılması Sonucu Meydana gelen enflasyon , iç fiyatların artışı ettik banknotların Altına tahvil kabiliyetini yok ederek, para değerinin düşüşüne yol açmıştır. İndirgemek ve ayarlamak için ayarlanan değer.
Günümüzde devalüasyon
Günümüzde, madeni para, altın para sistemi olmadığından yerli para biriminin değerinin düşülmesine, iç fiyatların yükselmesi Sonucu Elde edilemeyen exchange Gelirleri dolayısıyla girişilmektedir. Başlıca ihracatı teşvik etmek için para birimi değeri, belli bir yabancı para esas alınır. Ancak bu tür bir borç telafi etmek için, devalüasyon sonrası iç fiyatların yükselmesi önlenmesi, yabancı ülkelerin ithalat kısıtlamalarına başvurmaz.
Devalüasyonun sebepleri nedir
Hiç bir ülke, kendi para biriminin diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesini istemez. Fakat bazı durumlar devalüasyon yapılmasını, ekonomik toparlanma açısından zorunlu hale getirebilir.
Devalüasyonun en önemli uygulanma sebebi, ekonominin dış ticaret dengesinin açık veriyor oluşudur.
Bir ekonomide toplam ithalat, toplam ihracatın üzerinde ise o ekonomide dış ticaret açığı mevcuttur. Bu durumda devalüasyon ile, ilgili ülkenin satın alma gücü zayıflatılarak, daha fazla ihracat, daha az ithalat gerçekleşmesi sağlanmaya çalışılır.
Ülke para biriminin diğer dövizler karşısında değerinin azalmasıyla, satın alma gücü zayıflar ve ithal malların fiyatı alım yapacak ülke için artmış olur, ülkenin dış ülkelere ihraç edeceği ürünlerin fiyatı ise düşmüş olur. Böylece ihracat gelirlerinde artış, ithalat giderlerinde ise azalış kaydedilerek bütçe dengeye getirilmeye çalışılır.
Türkiye'de devalüasyon tarihleri nelerdir
Türkiye'de de geçmiş dönemlerde devalüasyona gidildi. Türk lirasının Amerikan doları karşısındaki değerine göre devalüasyon yapılarak, çapraz kurlar dolara göre belirlendi.
Cumhuriyet'in kurulduğu 1923 tarihinde 1 dolar 0,75 kuruş idi. Zaman içinde değişen ülke ekonomisi şartları devalüasyonu da beraberinde getirdi.
– 1940 yılında resmi kura ek olarak döviz satışlarında yüzde 48 oranında prim uygulanmaya başlamış olup, 1 dolar 1940’da 1,11 TL, 1945’de de 1,31 TL olmuştur.
– Türkiye'de ikinci devalüasyon 4 Ağustos 1958 tarihinde yapılarak 2,83 TL olan ABD doları 9 liraya çıkarılmıştır.
– 10 Ağustos 1970 tarihinde Süleyman Demirel hükümeti tarafından devalüasyonla 1 ABD doları 9 liradan 15 liraya çıkarılmıştır. Daha sonra 1978 yılına kadar değişik zamanlarda mini devalüasyonlar uygulamasına gidilmiştir.
- Türkiye'de, 24 Ocak 1980 yılında devalüasyon operasyonuyla alınan ekonomik önlemler, ekonomi tarihine "24 Ocak Kararları" olarak geçti. Bu tarihte doların fiyatı yaklaşık yüzde 49 arttı.
- Türkiye'nin devalüasyon geçmişine eklenen bir diğer tarih ise 5 Nisan 1994 oldu. Kısa süreli ama çok şiddetli bir krizin başlangıcına da sahne olan 1994 yılında, yüksek cari açık ve kamu açığı verilirken, makroekonomik dengesizlikler de üst düzeydeydi. Ayrıca ülkede döviz rezervleri de oldukça gerilemiş, dış borç stoku ciddi artış göstermiş ve enflasyon 3 haneli rakamlara çıkmıştı.
- Tarihte son devalüasyon ise "Büyük Çöküş" diye nitelendirilen 2001 krizinin yaşandığı dönemde gerçekleştirildi. Bu dönemde cari işlemler açığı kontrol dışına çıkarken, borç seviyesi yükselmiş, hızlı sermaye çıkışı yaşanmış ve tüm bunların sonucunda da bankacılık sektöründe ciddi sorunlar oluşmuştu.