Yunus Emre, “sehli mümteni” diye nitelenen şiirlerinde “İmkansız kolay” diye tercüme edilecek bir şiir dili oluşturmuş bir büyük Allah dostu.
Şöyle bir şey bu: Bir kitaplık meseleyi iki mısra ile ifade ediyor ve gönüllere ulaşıyorsunuz. Şayet dervişlik taç ile hırkadan ibaret olsaydı, biz de onu otuza kırka alır derviş olurduk.
Bu ifadenin içinde başka neler saklı: Öyle zannetme derviş kardeş. Bu iş taç ile hırkadan ibaret değil. Yani şekil şartlarını yerine getirirsen dervişlik kıvamına ulaşırsın, diye bir şey yok. Hatta derviş olmak için taç ile hırka bile gerekli değil. Kalb aleminde bir şeyler yapabiliyor musun? Kalbini yoğurabiliyor musun? Asıl mesele o.