dervâze: Kale kapısı.
enek: Çene.
fasih: Açık ve düzgün konuşan.
firâset: Zekâ, anlayış.
hımâr: Eşek.
hilkat: Yaratılış.
inayet: Yardım.
is: Sahip.
ker ü kûr: Sağır ve kör.
kısu: Sıkıntı, eziyet.
kiyâset: Akıllı, zeki.
nâlân: İnleyen.
nîzar: Zayıf, çılız.
od: Ateş.
şer ü şûr: Kötüler.
tan: Şaşılacak şey.
tefekkür: Düşünme.
yağır: Sırt, arka.
Dervâze, enek, fasih, firâset, hımâr, hilkat, inayet, is, ker ü kûr, kısu, kiyâset, nâlân, nîzar, od, şer ü şûr, tan, tefekkür
Dervâze, enek, fasih, firâset, hımâr, hilkat, inayet, is, ker ü kûr, kısu, kiyâset, nâlân, nîzar, od, şer ü şûr, tan, tefekkür ve yağır kelimelerinin anlamı nedir bu konuda sizlere kısa bilgiler vereceğiz.