Ders sürelerini biraz kısaltabilmek lazım” dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, birtakım programlara katılmak için Düzce’ye geldi. Bakanlar, programlar kapsamında ‘Annem Varsa Ben de Varım’ kitap okuma proje tanıtımına da katıldı. Programda konuşan Bakan Özlü, teknoloji çağını yaşadığımızı belirtirken, Bakan Yılmaz ise yardım alan Türkiye’nin şimdilerde ise yardım ettiğini belirtti.
Proje töreninde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, teknoloji çağının yaşandığını belirterek, “Bugün artık teknoloji çağını yaşıyoruz. Muhtemelen bu salonda bulunan herkesin eli, sabah kalkar kalkmaz, bir teknolojik alet arıyor. Gün içinde telefon, tablet ya da bilgisayarla, epey zaman geçiriyorsunuz. Bunların hepsi son derece olağan. Teknolojiden uzak durmak, günümüz dünyasının gerçeklerini reddetmek demektir. Gerçeği reddedemeyiz. Teknoloji, hayatımızda çok daha fazla olmalıdır. Ama kitaplar da, daima elimizin altında olmalıdır. Teknoloji çağının, kitaplarla kurduğumuz ilişkiyi olumsuz etkilemesine izin vermemeliyiz. Teknolojiyi kullanacağız, ama teknoloji bağımlısı olmayacağız. Eğer biz bilimde ve teknolojide ilerleyeceksek, okumak zorundayız. Bilmeliyiz ki; teknolojik aletler, kitapların alternatifi değildir. Unutmamalıyız ki; kitaplar olmasa, okuyan beyinler olmasa, ne bilimde ilerleyebiliriz, ne teknolojinin gerçek anlamını yakalayabiliriz. O yüzden; telefona, tablete ya da bilgisayara ayırdığımız zamandan çok daha fazlasını kitaplara ayırmalıyız” diye konuştu.
“DERS SÜRELERINI 40 DAKIKANIN ALTINA DÜŞÜRMEMIZ LAZIM”
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, “Artık öğrenme süreleri hızlandı, öğrencilerimizi 40 dakika sınıfta tutmakta, dikkatlerini aynı noktaya toplamakta zorlanıyoruz. Birkaç sefer de söyledim ders süresini de biraz kısaltabilmek lazım. Daha etkili bir şekilde dersleri çocuklarımıza bilgileri aktarabilmek için” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE YARDIM ALIYORDU ŞİMDİ YARDIM EDİYOR”
Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye borç içerisindeydi, borcu vardı şimdi borcu yok. Türkiye yardım alıyordu şimdi yardım ediyor. Milli Gelire kıyasla dünyada 1’inci ama miktar bakımından da kıyasla dünyada Amerika’dan sonra ikinci. Allah için sorar mısınız hangi Türkiye daha iyiydi. Borç alan bir Türkiye mi, yardım alan Türkiye mi yoksa yardım eden Türkiye mi? Yardım alırken şimdi yardım eder duruma geldik, petrol mü, doğalgaz mı, altın madenleri mi bulduk. Hiçbirisini bulmadık ama tek bir şey beşeri sermayemizin niteliğine, insanımıza güvendik. Ve beşeri sermayeyi nitelikli, üstünlük veren eğitimdir. Eğitim olmazsa bu nüfusunuz size yüktür, eğitimliyse bu nüfusunuz güçtür.”