Derin kelimesinin zıt-karşıt anlamı, anlamlısı: Sığ
Derin TDK anlamı nedir
1. sıfat Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan. "Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor." - Ömer Seyfettin
2. sıfat Yüzeyden içeri inen.
3. sıfat Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan. "Mevlâna gibi derin ve vectli bir insanın elinde ise belki en mütekâmil şeklini almış bulunuyordu." - Asaf Halet Çelebi
4. sıfat Yoğun. "Henüz kapkaranlıktı dışarısı ve derin bir sessizlik içindeydi ev." - Ayşe Kulin
5. sıfat Uzun süren. "Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi." - Peyami Safa
6. sıfat, mecaz Ayrıntılı. "Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne?" - İsmet Özel
7. sıfat, mecaz İçten gelen. "Bir yandan da bundan derin bir utanç duyuyorum." - Adalet Ağaoğlu
8. isim Dip. "Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde" - Yahya Kemal Beyatlı
Derin kelimesi ile ilgili örnek cümleler:
- Su çok derin olduğu için boğulma tehlikesi yaşadık.
- Derin sularda yüzmeden çok iyi yüzme bilmen gerektiğini bilmen gerekirdi.
- Derin konulara girmeden önce bilgilerini gözden geçir.
- Depo çok derin olduğu için dalgıç kıyafetleri giymemiz gerekiyor.
- Derin ufukları olan bir deniz seyahatine çıkmak istiyorum.