Dede için de torunun yeri çok ayrıdır. Dedeye hayatın yorgunluğunu unutturan, sahte insan ilişkilerinden yorgun düşen gönlüne, saf doğruluğu, içten coşkuyu sunan varlıktır torun. Dedenin eksik yaşadığı çocukluğunu tamamlayandır. Gönlünün neşesidir. Dedeyi gençleştirendir. Bir gülümsemesiyle bütün sıkıntılarını unutturabilendir.
Dede-torun sevgisi, baba-evlât sevgisinden çok daha ileridir. Zira dede torunun kusuruna bakmaz. Ne de olsa çocuğundan da öte bir anlamı vardır torunun. Çoğu dede çocuğunda yaşayamadığı duygularını torununda yaşar. Hiçbir şeyi torunundan esirgemez. Evlâdına veremediklerini torununa verir. Çocuklarını yetiştirirken yaptığı hataları, torununda telâfi etmeye çalışır. Acemiliğini çocuklarında yaşamış bir babanın ustalık devresidir dedelik. Bu yüzdendir ki; engin hayat tecrübesini torununa aktararak onu hayata hazırlamaya çalışan iyi bir öğretmendir dede.
Şu şekilde sevdiğim bir söz var; Evlat sermaye ise, torun kardır.