Tarihte önemli şahsiyetlerden biri olarak tanıtılan ve 14. yüzyıl dünyasında yaşadığına ve Oğuz Türklerinden olduğuna inanılan bilge bir zattır. Dede Korkut’un nesiller boyu anlatılan hikayeleri bulunmaktadır. Bu hikayelerde Türk örf ve adetleri anlatılmaktadır.
Dede Korkut hikayelerinde nesillere nasihat eden ve yol gösteren hikayeler anlatılmaktadır. Dede Korkut hikayeleri günümüze kadar ulaşmıştır. Türk klasikleri arasında bulunmaktadır. Dede Korkut’un tam olarak yaşayıp yaşamadığı bilinmemektedir. Türkler arasında bilge bir zat olduğu anlatılmaktadır. Hikayelerini sözlü olarak anlattığı söylenmektedir. Sözlü olarak aktarılan hikayeler daha sonradan yazıya aktarılmıştır. Dede Korkut bütün bunlarla beraber gerçekten yaşamış olabilir.
Dede Korkut; destan, hikâye ve masal anlatımlarında yüceltilen, köklerini göçebe bozkır hayatının geleneklerinden alan ve hâlen yerleşik hayatın gündelik pratiklerinde kendine yer bulan; doğum, evlenme ve ölüm geleneklerine yansımış özlü sözleri, anlatımları, müzik aletleri ve ezgileri ile toplum hayatında önemli bir yeri olan yarı efsanevi bir bilgedir.
Dede Korkut’un özlü sözleri, epik ve lirik düz şiirleri ve kendisinin yaşadığı olayların anlatıldığı Dede Korkut Kitabı, 15. yüzyıldan günümüze iki yazma nüsha ile ulaşmıştır. Dede Korkut kültürü bu kitaptan köken almış ancak yazılı kaynaklardan ve sözlü kültürden olmak üzere iki yoldan ilerleyerek günümüze taşınmıştır.
Dede Korkut kültürü günümüz Türkiye’sinde; özlü sözler, sözlü anlatımlar, ezgisel müzik geleneği ile çeşitli inanç ve uygulamalarda yaygın bir şekilde yaşatılmaktadır. Ad verme, kız isteme, düğün, yas gibi toplumsal uygulamalar ile Hızır, belirli sayılar, ağaç kültü gibi pek çok motifin Dede Korkut kültürü ile ilgisi vardır. Dede Korkut hikâyelerinde yer aldığı biçimde cömertlik, misafirperverlik, cesaret, merhamet gibi değerler günümüzde de yaşatılmakta ve bunlar toplumun tüm kesimleri arasındaki diyaloğun, toplumsal barışın inşasında önemli bir rol oynamaktadır.