Dadaizmi akım mensupları, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olmadığına inanmışlar akıl ve mantık yerine, akıl dışlığı benimsemişlerdir. Hayatın sınırlayışını aşabilmek için hangi düzenle ilgili olursa olsun, bütün geleneksel değerleri çiğnemek istemişlerdir. Bu akım, temel olarak, "En yüce değer insansa, onu özgür kılalım. Bırakalım insanoğlu kendi yolunu kendi bulsun." biçimindeki hayat anlayışını benimser. Romanyalı genç şair Tristan Tzara'nın öncülüğünde 1916 yılında Zürih'te ortaya çıkan Dadaizm,1920'li yıllarda en güçlü dönemini yaşar ve yerini 1921'de gerçek üstücülüğe bırakır. Türk edebiyatında etkili olamayan bu akımın belli başlı temsilcileri Andre Breton, Louis Aragon ve Paul Eluard'dır.
Dadaizm akımının özellikleri
- Dadaistler aklın hiçbir değerinin olmadığına inanırlar.
- Her şeye kuşkuyla bakan dadaistler çevrelerindeki hiçbir şeyin doğruluğuna ve varlığına inanmazlar.
- Bu akım, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir.
- Dadaist sanatçılar, insanları şaşırtmak istemişlerdir.
- Alışılmış estetik anlayışa karşı çıkarak, dil ve biçimde yeni deneylere girişen dadaistler, dil, biçim, uyak gibi kaygılar taşımaz. Çünkü onlara göre estetiğin hiçbir değeri yoktur.
- Dadaistler, bilinçsiz bir şekilde hayalle ruhun kontrol edilemeyen boyutlarına kadar ilerleyip karışıklık meydana getirip sanatı bile ortadan kaldırmayı düşünürler.
- Dadaizmde, bilincin yönünü kaybetmiş bir kuşağın ümitsizliği ve isyanı vardır.
Dadaizmin temsilcileri kimler
- Tristan Tzara
- Jean Arp
- Richard Hülsenbeck
- Marcel Janco
- Emmy Hennings