Dalga: Hareketli su kütlesi
Dalya: Yıldız çiçeği, can çiçeği
Damla: Bir sıvının çok küçük miktarı
Defne: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki
Değer: Üstün nitelikli kimse
Dehan: Ağız
Delfin: Yunus balığı
Demet: Çiçek bağlamı, deste
Demi: Kadife, şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy
Demre: Noel Baba'nın doğduğu sanılan tarihi yer
Deniz: Yeryüzünün çoğunu örten engin su
Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
Derin: Sığ olmayan
Derya: Büyük deniz anlamında
Deryanur: Bilgisiyle ışık saçan
Desen: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri
Destan: Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
Deste: Bağlam, demet
Destegül: Bağlanmış gül demeti
Devin: Hareket, kımıldanış
Devinsu: Suyun ritmik hareketleri, akarsu
Devrim: Önemli ve temelli değişiklik, inkilap
Devrin: Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi
Diba: Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
Dicle: Bir nehir adı
Diclehan: Dicle nehrinin yöresinde yaşayanları buyruğu altına alan
Didar: Güzel yüz, görme
Dide: Göz, göz bebeği
Didem: özüm gibi sevdiğim, sevgilim
Dila: Gönlümü çalan
Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu
Dilara: Gönül alan, gönül okşayan
Dilaram: Kalbe huzur veren
Dilay: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel
Dilber: Alımlı güzel kadın
Dildar: Gönlü baskı altında tutan sevgili
Dilde: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan
Dileda: Konuşmaya nazlanan
Dilege: Hatiplik yeteneği olan kişi
Dilek: İstek, rica, arzu
Dilela: Gözü gönlü bir olan
Dilemma: İkilem
Dilem: Gönül ilacı
Diler: İsteyen, dilekte bulunan
Dilfer: Diliyle herkesin gönlünü ferahlatan
Dilhan: İçten ve yürekten konuşan
Dilrüba: Gönlü şen, dertsiz
Dilseren: Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren
Dilşah: Gönül şahı, sevgili, sultan
Diniz: Sakin, dingin
Doğa: Tabiat, yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü
Doğangün: Doğmakta olan gün
Doğay: Ayın yeni doğuş hali
Doğu: Güneşin doğduğu ana yön
Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu an
Dora: Doruk, zirve
Dudu: Başa bağlanan yemeni
Duru: Saf, berrak
Durugül: Gül gibi temiz olan
Durunaz: Naz yapmak istemeyen
Duygu: His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi
Duygunisa: Duygulu, hassas kadın
Duyu: Hissetme, algılama
Dünya: Yeryüzü
Dürdane: İnci tanesi
Düş: Hayal, rüya, güzel rüya
Düşsel: Hayal gibi olan
Düşüm: Hayalimdeki, düşlediğim, istediğim anlamında
Düşünsel: Düşünce ile ilgili