Ali radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cimri, yanında adım anıldığı halde bana salâtü selâm getirmeyen kimsedir.” (Tirmizî, Daavât, 101. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I, 201)
Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız
Tükenir korkusuyla malını harcamayan kimseye cimri denir. Yaygın olan anlayış budur. Bu anlamdaki cimriden daha kötü olanı ise, Allah’ın Resûlü’nün ifadesiyle, yanında Peygamber aleyhisselâm’ın adı anıldığı halde ona salâtü selâm getirmeyen kimsedir. Hadisin bazı rivayetlerine göre Resûl-i Ekrem Efendimiz, adını duyduğu halde kendisine salâtü selâm getirmeyen kimseyi “büsbütün cimri” diye nitelemiştir. Çünkü bu kimse, Cenâb-ı Hakk’ın “Allah ve melekleri Peygamber’e çok salavât getirirler. Ey mü’minler! Siz de ona çokça salât ve selâm getirin” [Ahzâb sûresi (33), 56] emrine uymamış, boynuna borç olan bir görevi yerine getirmemiş ve böylece Rabbi’nin emri karşısında cimri durumuna düşmüştür. Ayrıca böyle bir kimse sadece Rabbi’ne değil kendine karşı da cimrilik yapmıştır.
Zira Resûlullah’a salâtü selâm getirmek suretiyle kazanacağı mânevî ecre önem vermemiş, kendini elde edeceği büyük bir sevaptan mahrum bırakmış ve bu suretle Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi “büsbütün cimri” olup çıkmıştır.
Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler nelerdir
- Peygamber aleyhisselâm mü’minlerin ebedî saâdeti kazanmalarına vesile olduğu için ümmetinin ona karşı çeşitli görevleri vardır. Bunlardan biri de, adı duyulduğu zaman kendisine salavât getirmektir.
- Cimrinin en fenası, Resûl-i Ekrem Efendimiz’in buyurduğu gibi, yanında Resûlullah’ın adı anıldığı halde ona salât ü selâm getirmeyen kimsedir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları