Arapça’da cenâze ve cinâze hem “ölü” hem de “tabut” anlamında kullanılır. İslâm literatüründe ölmek üzere olan kişiye muhtazar, ölü için genel olarak yapılması gereken hazırlıklara teçhiz, yıkanmasına gasil, yıkandıktan sonra kefenlenmesine tekfin, tabuta konulup namazının kılınacağı yere ve daha sonra kabrine taşınmasına teşyî, kabre konulmasına da defin denilmiştir.
Öncelikle günümüzdeki şekliyle helallik alma ve verme uygulaması, Kur’ân ve sünnette beyan edilmemiş… Sadece Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bazı söz ve uygulamalarından hareketle ortaya konan bir pratik… Daha çok Anadolu İslam’ına özgü olan ve gelenek haline gelmiş bir uygulama…
Cenazeyi tanımıyorsanız helallik soruna sessiz kalmak, “Nasıl bilirsiniz?” sorusuna ise “İnşallah iyilerden olmuştur” şeklinde temennide bulunmak uygundur.
- Cenaze namazından önce helallik istenmesinin sebebi, İslam dininin kul hakkına verdiği önemden dolayıdır.
- Helallik istenerek kişinin bir borcu var ise bunun öğrenilmesi veya helal edilerek Allah’ın huzuruna kötü bir durumda gitmesini önlemektir.
Ayrıca Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) davranışları ile üzerinde kul hakkı olan kişilerin namazını kılmamıştır. Bu sünnet uyarında kişinin ahiret hayatına daha iyi gitmesi için cenaze namazı öncesi cemaatten helallik istenir.