Canım Aliye, Ruhum Filiz Metni Cevapları
Canım Aliye, Ruhum Filiz Metni Sayfa 15 Cevapları
Hazırlık Çalışması
Mektubun tarihî gelişimiyle ilgili yaptığınız araştırma sonucu edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
Mektubun tarihî gelişimiyle ilgili araştırma
- Tarihte mektup cinsine ait en eski metinler milattan önce 15-16. yüzyıllarda yazılmıştır.
- Mektuplar Mısır Firavunları tarafından yazdırılmıştır.
- Hitit krallarının yazdırmış da yazdırdığı mektuplar bulunmaktadır.
- Yazılan mektupların genel amacı emir ve istekleri iletmek, bildirmektir. Yani duygu bildiren mektuplar yazılmamıştır.
Mektup türleri aşağıdaki gibidir
- Özel Mektuplar
- Edebî Mektuplar
- Resmî ve İş Mektupları
- Açık Mektuplar
1907 yılında şimdi Bulgaristan’da bulunan Eğridere’de doğmuştur. Öğretmen, şair ve yazardır. Hikâye, şiir, roman ve oyun türlerinde eserler vermiştir. Yazarın, “Kuyucaklı Yusuf”, “Kürk Mantolu Madonna” ve “İçimizdeki Şeytan” adlı eserleri önemli eserlerinden bazılarıdır.
Öğretmeninizin kontrolünde, farklı yazı karakteri ile yazılmış metni okuyunuz.
Canım Aliye, Ruhum Filiz Metni 17 Cevapları Sayfa
1. ETKİNLİK
a) Metinde yer alan aşağıdaki kelimelerin anlamlarını metinden hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi tamamladıktan sonra kelimelerin sözlük anlamlarını uygun başlığın altına yazınız.
kongre: Kurultay- herhangi bir konuyu görüşmek üzere, çeşitli ülkelerden delegelerin katılmasıyla yapılan uluslararası toplantı.
teftiş: denetleme, denet.
külüstür: eskimiş, yıpranmış, eski görünüşlü olan.
erzak: uzun süre saklanabilen yiyeceklerin genel adı.
havadis: ilgi çekici olay, haber.
b) Anlamını öğrendiğiniz kelimelerden üçünü cümle içinde kullanınız.
Kongre çok uzun sürmüştü.
Erzak deposu yine boşalmış.
Sana çok ilginç havadislerim var.
2. ETKİNLİK
a) Metinde yer alan aşağıdaki deyimlerin anlamlarını deyimler sözlüğünden bulup yazınız.
Kusur etmemek: Saygıda kusur etmemek için adeta birbirleriyle yarışıyorlardı.
Yola çıkmak: Bir yere gitmek üzere, bulunduğu yerden ayrılmak.
b) Anlamını öğrendiğiniz deyimleri cümle içinde kullanınız.
Cümlelerim
Ben hayatımda kimseye karşı saygıda kusur etmedim.
Ben onunla bu yola çıkmak için çok uğraştım.
Canım Aliye, Ruhum Filiz Metni Sayfa 18 Cevapları
3. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden yararlanarak yanıtlayınız.
1. Yazar, mektubu kime yazmaktadır ve ne zaman yazmaya başlamaktadır?
Cevap: Yazar mektubunu Aliye’ye yazmaktadır.8 Eylül 1943 yılında yazmaya başlamıştır.
2. Yazarın mektubunda, gideceğini belirttiği yerler nerelerdir?
Cevap: Ayvalık’tan Edremit e oradan tekrar Ayvalık’a ,Dikili’ye, Bergama, Soma’ya, Savaştepe’ye, Bandırma’ya ve İstanbul’a.
3. Yazar, 10 Eylül de yazmaya başladığı mektubunu postaya vermekte neden gecikmiştir? Açıklayınız.
Cevap: Yazılacak birkaç havadis bulmak için göndermekte gecikmiştir.
4. Yazarın erzak kutusunda hangi yiyecekler bulunmaktadır?
Cevap: Buğday, makarna, tarhana, şehriye.
4. ETKİNLİK
Okuduğunuz metinden hareketle mektup türünün özelliklerini açıklayınız.
Özel mektup:
Birbirinden uzakta bulunan yakın akraba veya arkadaşların, haberleşmek, bir olayı aktarmak, bilgi vermek, ortak düşünceleri paylaşmak gibi çeşitli amaçlarla yazdıkları ve sadece yazanla okuyanı ilgilendiren mektuplardır. Özel mektuplar, konularına göre aile mektupları, tebrik mektupları, teşekkür mektupları, davet mektupları (davetiyeler), taziye mektupları, özür mektupları gibi değişik isimlerle anılır. Özel mektupların gizliliği söz konusudur ve bu gizlilik kanunla korunmuştur. Bu mektup türü sadece yazanla okuyanı ilgilendirir. Özel mektuplar sade bir dil ve içten bir anlatımla kaleme alınır. Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.
5. ETKİNLİK
Defterinize yazdığınız edebî mektup örneğini arkadaşlarınıza okuyunuz. Daha sonra okunan mektuplarla ilgili görüş ve düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Edebi Mektup Örneği
Çok Aziz Oğlum,
Mektubunuzu seve seve okudum, lisanınızı çok beğendim. Onun satırlarında en büyük manevi servetimiz olan ana dilin pek güzel bir şekli var. Bugüne kadar size cevap veremedim çünkü bir aydan beri gripten yanıyordum ve şimdi iyileşmek üzereyim. Bazen hiç istemediğim hâlde bu gecikmeler zaruri oluyor. Yalnız hastalık değil, yaşım ilerledikçe işlerim artıyor, her sene biraz daha fazla çalışmak lazım geldiğini görüyorum.
Sizin başında bulunduğunuz mektep muhakkak ki memlekete çok iyi unsurlar yetiştirmektedir. Yavrularımızın içindeki büyük cedlerden gelen verasete liyakatli mürebbilerin himmeti ilave olununca elde edilecek netice, elbet memleketin beklediği hizmetlerdir, hayırlardır.
…
Hiç şüphe yok aşk, insan gönlünün en büyük kudretidir. Yıkıcı kuvvetler sayısızdır. Kadir kuvvet, yaratıcı kuvvet, yapan ve esirgeyen kuvvet, sevgidir. Sevilmenin yolu, sevmektir. Mesut olmanın yolu, mesut sevmektir. Hizmet yollarını bulabilmenin tek çaresi, sevmektir. Sev, o sana hangi yollardan hizmet edeceğini öğretir. Sen mesut edersen mesut ettiğinle beraber mesut olursun.
Bana bir resminizi gönderiniz. Onu, doğrudan doğruya göremediğim aziz oğlumun durgun suya vurmuş ışığın aksi gibi evimin haremine aksetmiş bir yüzünüz olarak tanımak isterim. Mektubunuzu saklayacağım. Bu neviden olan, bu seviyede, bu histe elimde toplanan mektupların arasına koyacağım.
Sıhhati afiyetinizi dilerim pek aziz ve değerli oğlum.
Hamdullah Suphi Tanrıöver
6. ETKİNLİK
Öğretmeninizin mektup yazma kurallarıyla ilgili açıklamalarını dikkatle dinleyiniz. Daha sonra özlediğiniz bir kişiye ona karşı olan özleminizi anlattığınız bir mektup yazınız.
Cevap: Seni Çok Özledim
Sevgili Dostum Buğra,
Seninle bu yaz ayrı kaldık. Bu yaz gelmediniz bu taraflara. Gelseydiniz yine eskisi gibi güler eğlenir oyunlar oynardık. Seneye umarım gelirsin. Bilirsin ki sen geldiğinde benim yüzümde güller açıyor. Sensiz buraların tadı tuzu yok. Seni çok özlediğimi söyler muhabbet ile kucak dolusu sevgilerimi yollarım.
Dostun Volkan…
Gelecek Derse Hazırlık
1. Yörenizde ünlü olan bir masalı öğreniniz.
Gökten Düşen Üç Elma Masalı
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde pireler kalbur saman içinde, ben anamın beşiğin tıngır mıngır sallar iken bir memleketin birinde, iyiler iyisi bir padişah varmış. Her şeyi varmış, ama hiç çocuğu yokmuş. Yaşı ilerledikçe, bu yüzden kederi artıyormuş…
Bir gün akıllı bir pir-i fani, padişahın derdini öğrendikten sonra, “kolayı var” demiş. “Siz şimdi bir bahçe yaptırın, içinde güller, çiçekler, havuzlar, daha neler neler olsun”… Padişah, bir bahçe yaptırdı ki dillere destan. Ama gel gelelim, ne evlat var ne de bir müjdeli haber… Bu sefer de kafası iyice bozulur ve başlar bahçeyi dağıtmaya… Ezer, çiğner, dağıtır. Hanımı güç bela, yalvar yakar durdurabilmiş. Zaten hanımı, bahçe yapıldığı günden beri bahçeden çıkmazmış. Ağaçlarla, konuşurmuş. Bu hallere dayanamayan yaşlı bir elma ağacı dile gelmiş:
“Benim filizlerimden al, dik. Bir gün sana elma verir. Yarısını sen ye, yarısını da padişaha yedir.” demiş.
Kadın filizi dikmiş, fidan olmuş, ağaç olmuş. Yedi yıl geçmiş, bir elma vermiş. Elma da elma hani; bir yanı al, bir yanı beyaz. Kadıncık durur mu? Almış elmayı, bölmüş elmayı. Yarısını kendisi yemiş, yarısını da padişaha yedirmiş. Aradan geçmiş dokuz ay, on gün, Nur topu gibi bir oğulları olmuş.. Kurulmuş meydan, çalmış davullar… Kırk gün, kırk gece olmuş oyunlar.. Gökten üç elma düştü… Kimin ne muradı varsa onun başına…
2. Öğretmeninizin, hazırlıklı konuşma yaparken uymanız gereken kurallarla ilgili açıklamalarını dikkatle dinleyiniz. Ardından aşağıdaki masal yazar veya derleyicilerinden birini seçiniz. Seçtiğiniz kişiyi tanıtan bir hazırlıklı konuşma hazırlayınız.
• Hazırlıklı konuşmanızı zenginleştirmek amacıyla görsellerle destekleyiniz.
• Hazırlıklı konuşmanızı yapmadan önce mutlaka prova yapınız.
Pertev Naili Boratav Eflatun Cem Güney Naki Tezel Şükrü Elçin Saim Sakaoğlu
Pertev Naili Boratav
Boratav, 1907 yılında Gümülcine’nin Darıdere ilçesinde doğmuştur. Babası kaymakam olduğu için çok yer değiştirirler. İlkokulu Bolu’nun ilçesi Mudurnu’da bitirir. Bu süre içinde en fazla Mudurnu’da hayatı geçtiği için kendini Mudurnulu olarak tanımlamıştır. Annesiyle olan ilişki yapısının daha sonra yapacağı çalışmaların ilk adımını oluşturduğu görülür. Bu dönemde annesi anlattığı masallarla Boratay’ın folklora yönelmesinde etkili olduğu gibi, sonraları masallar üzerine çalışırken onun özel öneme sahip masal kaynağını oluşturur. İlkokulu bitirdikten sonra 1919 yılında İstanbul’a giden Boratav, orta öğrenimini Kumkapı Fransız Kolejinde (1919-1924) Gelenbevi ve İstanbul Lisesini (1924-1927) tamamlar. 1926-27 yılında İstanbul Lisesi’nde sosyoloji dersinde Hilmi Ziya Ülken’in öğrencisi olmasının, kendisinin hem sonra edebiyat Fakültesine gitmesinde hem de Halkbilimi araştırmalarına ilgi duymasında etkili olduğunu ifade eder. Nitekim, bu konudaki kararını hocası Ülken ile konuşması, onun ilk araştırmasını gerçekleştirmesine yol açar. Söz konusu çalışmayı, her yıl tatilini geçirdiği babasının kaymakamlık yaptığı Mudurnu’da, yerlilerin ağzından çeşitli halk edebiyatı metinleri derleyerek gerçekleştirir.