Cami ile ilgili atasözleri
Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur; bir yetkili kimse, çevresindekilerin düşüncesi ne olursa olsun kendi istediğini yapmaya çalışır.
Caminin (mescidin) mumunu yiyen kedinin gözü kör olur; kendisini yetiştiren kimsenin malına hıyanet eden, el uzatan kimse cezasını bulur.
Eceli gelen (yaklaşan) köpek cami (mescit) duvarına (avlusuna) siyer (işer); herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır.
İtin ölümü gelirse cami duvarına işer; herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır.
Cami ile ilgili deyimler
Cami olmak; toplamak, bir araya getirmek, bir arada bulundurmak:
Umumi kütüphane, ilmin, edebiyatın her şubesine ait kitapları cami olmak lazım gelir. - Z. Gökalp.
Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde; yaşlandığı hâlde güzelliği bozulmamış (kadın) anlamında kullanılan bir söz.
Efradını cami, ağyarını mâni; ne eksik ne fazla, eksiği artığı olmayan anlamında kullanılan bir söz.
İki cami arasında kalmış beynamaz; iki yoldan hangisini tutacağını şaşırmış kimse.