Budizm’de ferdî ibadet esastır. Mabetlerde bu amaca yönelik olarak yapılmış küçük bölümler bulunmaktadır. İbadet amacıyla gelenler bu bölümlerde ibadetini dilediği şekilde yerine getirir. Budist dinî yapıları için yaygın şekilde kullanılan terim “Vihara”dır.
Budist dilinde mesken veya ikamet yeri anlamına gelen vihara, hem Budist rahiplerin ikamet ettiği geniş bir bina, hem de Budist dindarlar için kutsal mekân anlamına gelir. Budizm’de ibadet, sadece mabede bağlı olmayıp evde de yapılabilir. Bu yüzden her Budist’in evinde zihnini odaklaştırıp ibadet edeceği Buda’nın heykeli veya resmi bulunur. Ayrıca evde Buda’nın tasvirlerinin konulduğu raflar vardır.
İbadetin ana ilkesi karma-tenasüh çemberinden kurtulmaktır. “Yüce Varlığa” karşı belirli bir ibadet ve duanın söz konusu olmadığı Budizm’de, Buda tanrılaştırılmış ve ibadetin ana merkezine oturtulmuştur. Buda’ya dua edilmekte ve ondan bir şeyler istenmektedir. Tapınağa giden Budistler, her şeyden önce ayakkabılarını çıkararak kutsal mekâna saygılarını gösterirler. Tapınağa girince, önce Buda heykeli selamlanır ve ardından tapınağın bir köşesine çekilerek meditasyon yapılır. Eller göğüsler seviyesinde birleştirilip, alnını yere koyarak tazimde bulunulur ve bu hareket üç defa uzunca bir süre devam eder. Budistler mabetlerine çiçek, tütsü, meyve, sebze sunar, ışık, ateş ve mum yakıp düşünceye dalarak ibadetini yerine getirmiş olur.