Verilen ifadeden yola çıkarak "Edebiyat, toplumun aynasıdır" diyebiliriz.
İnsanlar eserlerini çeşitli amaçlar için üretebilir: Sadece sanatsal güzellik ve estetik haz için, toplumu/alıcıyı eğitmek ya da bilgilendirmek için, insanları coşkulandırıp bir araya getirmek için, politik nedenlerden ötürü... Ancak eserin üretilme amacı ne olursa olsun, içinde yaratıcısından her zaman bir parça buluruz. Bu onun kişiliği, özel hayatı olabileceği gibi (içinde yaşadığımız koşullar bizim dünyaya bakış ve onu algılayışımızı etkilediği için) sanat sahibinin içinde bulunduğu toplumdan da olabilir.
Edebiyat ve toplum ilişkisini şöyle maddeler halinde inceleyelim:
- Edebi eserler üretildikleri dönemin toplumsal özelliklerini yansıtacaktır. (=Edebiyat toplumun aynasıdır.)
- Toplum edebiyatı etkileyebildiği gibi edebiyat da toplumu etkileyebilir.
- Kimi zaman edebiyat toplumu etkilemekle kalmaz, onu yönlendirir.
- İnsan edebiyat sayesinde olay, düşünce, duygu ve hayalleri dil aracılığı ile estetik bir şekilde ifade eder.
- Edebiyat insanı anlatır.
- İnsanı anlatan bu sanat dolayısıyla edebi eserler insana dolayısıyla topluma ait duygu, inanç, bilgi, kavrayış vb. bütün duyguları yansıtır.
- Edebiyatın toplumu birleştirmesi, ortak bir kültür oluşturması, duygu ve zevk birlikteliği, sanat anlayışı ve yaşananları aktarılması, işlevini sağlar. sağlar.