Ödev cevabı kısaca,
Kötülüklere sessiz kalmak veya karşı çıkmak, karmaşık bir etik meseledir ve her durum özeldir. Kişinin değerleri, ilişkileri ve sorumlulukları, bu konudaki kararlarını şekillendiren temel faktörlerdir. Her durumda, insan haklarına, hukuka ve adalet ilkesine saygı göstermek önemlidir ve çoğu zaman kötülüklere karşı durmak etik bir zorunluluk olabilir.
Nitekim Kur’an-ı Kerim bizlere Yahudilerin Hz. Davud’un ve Hz. İsa’nın diliyle bu yüzden lanetlendiklerini bildiriyor. Zira,İsrailoğulları bir bütün olarak içlerinden bir kısımlarının işledikleri kötülüklere karşı sessiz kalmışlar, onlardan tiksinmemişler ve onları engellemeye çalışmamışlardır. İşte bunun sonucu olarak da lanete uğramışlarıdır.
Bu konudaki detaylı haberimize buradan ulaşabilirsiniz. Tıklayıız
“Sizden biriniz bir kötülük gördüğünde onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da güç yetiremezse kalbiyle buğz etsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.” Müslim, el-Câmiu’s-Sahih, İman, 78.
Yukarıdaki hadisi yorumlayınız. Sınıfınızda ikişer, üçer kişilik gruplar oluşturup bu hadisin içeriği ve mesajıyla ilgili doğaçlama drama yapınız.
Bu hadis, kötülükleri önlemek ve düzeltmek konusundaki sorumluluğumuzu vurgular. İnsanların, kötülükleri engelleme veya düzeltme konusunda sessiz kalmamaları gerektiği öğretilir. Hadiste, üç farklı müdahale yöntemi sunulur: eliyle, diliyle ve kalbiyle değiştirmek. Bu, kişinin yeteneklerine ve şartlara göre değişebilir. İlk tercih, fiziksel bir müdahalede bulunmak olmalıdır, ancak bu mümkün değilse sözlü uyarıda bulunmalıdır. En zayıf müdahale yöntemi, kötülüğü içten reddetmek ve hoşgörüsüz davranmaktır. Bu hadis aynı zamanda imanın bir gerekliliği olarak kötülüklere karşı mücadele etmeyi öğretir.