“Bir gün Allah’ın Resulü pazarda bir buğday sergisine uğramış, elini buğday yığınının içine daldırınca parmakları ıslanmıştır. Bunun üzerine satıcıya; ‘Bu ıslaklık ne?’ diye sormuş, adam: ‘Ey Allah’ın Resulü! Yağmur ıslattı.’, demiştir. Allah’ın Resulü; ‘İnsanların görüp aldanmaması için o ıslak kısmı ekinin üstüne çıkarsaydın ya!’ karşılığını vermiş, ardından da; ‘Bizi aldatan, bizden değildir.’ demiştir.” (Müslim, İman, 164.)
“Bizi aldatan, bizden değildir.” hadisinden hareketle yukarıdaki metni yorumlayınız.
Aldatmak karşı tarafı yanıltmak, kandırmaktır. Hile yaparak kazanç sağlamaktır.
Bu metinde anlatılan aldatmayı içerek söz ve davranışlarda kasıt yoksa bile durumu açık olarak göstermek gerekir. Aldatma kasıtlı olarak hile yapmaktır. Fakat kuşku uyandıracak durumlarında karşı tarafa açık olarak belirtilmesi gerekir.
Bir bilgiyi saklayarak, durumu görmezden gelerek veya açıkça söylemeyerek yapılan davranışlarda aldatma kısmına girer. Kişi kasıtlı olmasa da aldatan durumuna düşmemek için durumu açıkca ortaya koymalı, karşı tarafın doğru karar vermesine yardımcı olmalıdır.
Bu metinde buğdayın ıslandığını biliyor fakat bunun bir şey olmayacağını düşünüyor olabilir. Bu bilgiyi kasıtlı olarak saklarsa aldatan durumuna düşer. Yok bunu söylemeyi akıl edemedi ise istemeyerek de olsa aldatan durumuna düşer. Aldatan durumuna düşmemek için durumlar karşısında dikkatli olmalıyız.