Üç yıl önce yazdığım bir yazıda eğitimin evrenselliğine vurgu yapmıştım. Çünkü eğitim günümüz dünyasında yerel olamayacak kadar önemli. Teknolojinin gelişmesi, sınırların kalkması, ekonominin küreselleşmesi sonucunda eğitim alan çocuklar artık ülkelere değil tüm insanlığa hizmet sunacak becerilerle donatılmalıdır. Günümüz gelişmiş ülkeleri eğitim sistemlerini yeniden tasarlarken "küresel vatandaşlık" müfredatına göre eğitim sistemlerini yeniden yapılandırıyorlar. Yani kısacası çocuklarını küresel becerileri kazanacak şekilde eğitiyorlar.
Bu anlamda ülkemiz diğer ülkelere göre oldukça geride. Örneğin okullarımızda yabancı dil eğitimi yok denecek kadar az. Teknolojik okuryazarlık yok denecek kadar az hatta okullarda böyle bir ders yok, girişimcilik ve inovasyon becerileri kazandıracak bir yapı hiç yok. Çocuklarımız 21.yy becerilerinden uzak ve halen 20.yy müfredatı ile eğitiliyor. Peki, bu çocuklar 20 yy müfredatı ile yetiştiklerinde ülkemizin dünya ile rekabeti mümkün mü? Size birkaç örnek vereyim; Türkiye'de tıp fakültesi son sayılara göre 64 tane, bu okullarda Türkiye'nin en zeki çocukları okuyor. Ama maalesef bu okulların 44 tanesinde eğitim dili Türkçe. Yani bu fakülteyi bitirip doktor olan birisi dünyanın herhangi bir yerinde yapılan bir tıbbi makaleyi veya "Science" dergisinde yayınlanan bir makaleyi okuyamıyor. Mühendislik fakültesi mezunu bir mühendis İngilizce bilmiyor uluslararası alanda üretilmiş bir makale tarayamıyor. Kısacası bilim arenasına giremiyoruz. İlköğretimlerimizde, liselerimizde müfredatlar o kadar sığ ki öğrenciler bu müfredatla mezun olduklarında çağımıza uygun hiçbir beceriye sahip olamıyorlar. Kısacası dünyanın gelişmiş ülkelerinin uygulamaya başladığı "21.yy becerileri" eğitimi maalesef bizim kapımızdan dahi geçmiyor.
***
Duymuşsunuzdur ; "global eğitim". Bu kavram tüm dünyada eğitim bilimcilerin tartıştığı ve kendi eğitim sistemlerine hızla entegre ettiği bir kavram. Bu kavram tüm dünyada eğitimin yeniden şekillenmesi ve yapılandırılmasının önünü açıyor. Ülkemizde bu kavramı bir kişi gündeme getirdi. "Global vatandaşlık" "21.yy becerileri" "dünya okulu" gibi kavramlar üzerinde son yıllarda büyük çalışmalar yaptı. Harvard Üniversitesi'nde Prof. Dr. Fernando Reimers'i - ki kendisi ona yakın ülkenin küresel vatandaşlık müfredatını yapıyor- Türkiye'ye getirip Türkiye'de ilk Bahçeşehir kolejlerinde "21.yy becerileri eğitimi" çalışmalarını başlattı. Mütevelli heyet başkanlığını yürüttüğü Bahçeşehir Üniversitesi'nin Toronto, Washington, Silikon Vadisi, Berlin, Boston, Hong Kong, Bakü'de yerleşkelerini açarak Türkiye'de ilk kez üniversite öğrencilerine bütün dünyada eğitiminizi alabilirsiniz dedi ve dünyanın kapılarını açtı. Dünya Eğitim Girişimcileri Birliği'nin eş başkanı oldu. Yaptığı tüm çalışmalarda küresel bazda düşünmeyi ve bu mantıkla iş yapmayı benimsedi ve benimsetti. Daha sayamayacağım bir sürü çalışma yaptı ama en önemlisi Türkiye'deki eğitimcilere küresel bakışı öğretti.
***
Bu kişi Enver Yücel. Enver Yücel'e bugün Roma'da Dünya Eğitim Bilimleri Konferansı'nda "Global Eğitime Katkı Ödülü" verildi. Enver Yücel bu ödülü sonuna kadar hak etmiştir. Kendisini kutluyorum. Bu ödül Türk eğitimi için çok önemlidir. Biz yıllarca eğitimde dışarıdan gelen akımlarla hareket ettik. Artık bizim eğitimcilerimiz de dünya eğitimine katkı ödülü alıyor. Bu, Türkiye'nin kabuğunu çoktan yırttığının göstergesidir. Artık biz de uluslararası eğitimde varız diyoruz mutlulukla...