Biraz da biz ölelim deyiminin anlamı:
Bu deyim, başkalarını imrendirecek bir davranışta bulunduğu halde tutumunu önemsiz gibi göstermek isteyenlere karşı söylenir.
Biraz da biz ölelim deyiminin hikâyesi:
Nasrettin Hoca’yı, Ağalardan biri yemeğe davet etmiş. Hoca, ev sahibi Ağa ile sofraya karşılıklı oturmuş. Ağa’nın elinde koca bir kepçe, Hoca’da da küçük düz bir kaşık varmış. Ağa kepçesini pilava, buzlu hoşafa daldırıp midesine indirdikçe duyduğu mutluluğu:
- Ah, öldüm, diye anlatırmış.
Hoca da kaşığını pilava, hoşaf çanağına daldırıp çıkarır ama kaşığı boş kalırmış. Hoca yutkunup dururken beri yanda Ağa durmadan atıştırıyor “Oh, öldüm!” diye hoşaftan aldığı lezzeti belirtiyormuş.
Sıcak bir yazı günü olduğu için Hoca, önündeki buzlu hoşafı gördükçe içi gidermiş. Ağa’nın atıştırması ve mutluluğunu belirtmesi de canını çok sıkmış ve dayanamamış:
- Ağa’m, şu kepçeyi ver de biraz da biz ölelim demiş.
Yetmez mi yediklerin
Biraz da biz ölelim.
Kapı komşun aç iken
Onu da düşünelim