Kur’an-ı Kerim’i okumanın fazileti ile ilgili Fâtır suresi 29-30.ayetlerde şöyle buyrulur: “Allah’ın kitabını okuyanlar, namazını kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah için gizli ve açık sarf edenler asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını verir. Şüphesiz o, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir”
Kur’an-ı Kerim’i okurken ve anlamını öğrenirken ona karşı daima saygılı ve edebli olmalıyız. Onun Allah’ın(c.c.) kelamı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Örneğin, abdestli olarak okumak ona karşı saygının ve edebin bir göstergesidir. İnsanlar tarafından yazılan normal bir kitap olmadığını, ilahi yönü olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) Kur’an okumak için bir araya gelenlerle ilgili şöyle bir müjde vermektedir: “…İnsanlardan bir grup, Allah’ın evlerinden bir evde toplanırlar. Allah’ın kitabını (Kur’ân’ı) okurlar ve onu aralarında konuşarak manasını anlamaya çalışırlarsa, üzerlerine sükûnet (huzur ve gönül rahatlığı) iner, onları rahmet kaplar ve melekler onların etrafını kuşatır…”(Ebu Dâvud, Vitr, 14.)
Bir Müslümanın Kur’an-ı Kerim’e karşı vazifeleri:
- Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın (c.c.) sözü ve son ilahi kitap olduğuna inanmak.
- Kur’an-ı Kerim’in bozulmadan, değişmeden günümüze ulaştığına inanmak.
- Kur’an-ı Kerim’i okumanın ibadet olduğuna inanmak.
- Kur’an-ı Kerim’i okumak için bedenen, ruhen ve kalben hazırlık yapmak.
- Kur’an-ı Kerim’i hükümlerinin kıyamete kadar devam edeceğine inanmak.
- Kur’an-ı Kerim’e karşı daima saygılı ve edebli davranmak.
- Kur’an-ı Kerim’i anlamaya çalışarak ve düzgün bir şekilde okumak.
- Kur’an-ı Kerim ayetlerini hayatımızın her alanında uygulamaya çalışmak